İşin içine biraz kıyafet katmazsam yorumlarım çok sevimsiz olacak. O halde SAG Awards'a özel olmak üzere makyaja bir doz moda katarak (genelde tam tersidir ya) ilerleyelim. Zoe Saldana kadar etkileyici fiziğe sahip olan bir kadının, gayet de hoş bir elbise içinde olmasına rağmen, saç ve makyaj konusunda başarısız oluşu üzücü.
'Bridesmaids'de sevimli güzelliğiyle biz kızların tam puan verdiği Amerika'nın komik kadınlarından Kristen Wiig, seneler sonra 'choker' (tasma) modasını kırmızı halıya taşımış ve bence o kolyesiz çok daha güzel görünecek Balenciaga elbisesini lekelemiş. Saçları keşke bu kadar koyu olmasaydı. Ya da madem böyle bir koyuluk peşindeydi, gözlerini iyice küçülten bu göz makyajını biraz hafifletip dudaklarına yoğunlaşsaydı.
'The Help'in Oscar adayı oyuncusu Jessica Chastain'in, saks mavisi Calvin Klein elbisesini çok beğendim. Mavi gözlerine safir küpeleriyle makyaj yapışı da hoş. Ancak bir şekilde o saç ve o makyaj bir araya geldiğinde zayıf bir etki yaratmış, doğal değil de yarım kalmış görünüyor.
Farkındaysanız kötülerden iyilere doğru ilerlemekteyiz. Paz Vega'nın en güzel Latin'lerden biri olduğunu, hatta bununla da yetinmeyeceğim, en güzel kadınlardan biri olduğunu düşünüyorum. Penélope Cruz ve L'Wren Scott arasında gidip gelen bu gösterişli kadının, kıyafetine bir 'tamamdır' koyabiliriz belki ama o saç rengine ne demeli? Ballı kızıl tonlarıyla alaturka ve yaşlı bir görüntü çizdiğini düşündüğüm Vega'ya, boyasız, doğal, koyu kahve saçlarına dönmesini tavsiye ediyorum bir an önce.
The Golden Globes'da Atelier Versace elbisesi ve kırmızı dudaklarıyla bir Hollywood primadonna'sının kusursuz portresini çiziyordu Angelina Jolie. SAG Awards'u daha yumuşak karşılamış ve en çok sevdiği siyaha dönmek için bir bahane olarak kabul etmiş. Bu sıvı görünümlü, akışkan kumaşları hiç sevmiyorum. Angie'nin siyah Jenny Packham'ını da sevmedim. Saçı yorum istemeyecek kadar özensiz, makyajı güzel. Neden o küpeleri taktın demeden edemiyorum. Neden o küpeleri taktın da her zaman sadeliğinle rol çalarken bu kez böyle karman çorman bir görüntü çizdin? Kişiliksiz ve gereksiz buldum. Altın Küre'deki durum değişmedi: Brad ve Angie yanyana gelip de 'Brangelina' olduğunda (bu söyleme her zaman güleceğim) kendimizi mumya müzesinde buluyoruz. O kadar güzeller. (Bu iyi bir şey mi bilinmez...)
'Risk alıp eleştirilince hemen gerisin geri dönenler' isimli programımızın ilk konuğu Emma Stone. Kendisi Altın Küre'ye tam anlamıyla 'dumanlı' bir makyajla katılmış, biraz Rock biraz 80'ler imajı çizmişti. SAG Awards'da kızıl saçlarını başrolde bırakan, sade bir makyaja dönmüş. Yine aynı şekilde kısa saçlarına vintage bir saç bandı iliştiren Michelle Williams, kırmızı (ve son derece yaşlı) Valentino elbisesini aynı saç bandını çıkararak tamamlamış. Makyajını Altın Küre'den beri silmemiş olabilir, tam tamına aynı. Bu kızın saç bandı dışında bir konuda risk almasını bekliyorum. Mesela ne olurdu bu elbiseyle kıpkırmızı bir ruj sürse ve yüzünün tamamını çıplak bıraksaydı? 'Kırmızı elbiseye kırmızı ruj olur mu' dediğinizi duyar gibiyim ama o kadar açım Williams'dan gelecek başka bir makyaja... Siz anlayın artık...
Marchesa'nın gümüş elbisesini ağır bir makyaj ve ağır bir topuzla birleştiren sözüm ona 'geek' Lea Michelle de Fashion Police'in ağır oklarına saplananlar arasındaydı. Elbisesi yine yaşlı ve gereksiz olmakla birlikte, saç ve makyajına diyecek bir şey bulamadım. Aslında ne yalan söyleyeyim, Altın Küre'de o saç ve makyajı biraz daha modern bir elbiseyle kombinlemiş olsaydı kendisini beğenmiş bile olabilirdim. Bu kez çapkın ve açık saçlarla boy göstermiş kırmızı halıda. Chanel'in Paris Pink olarak mimlediği o pembeyi de ruj rengi seçmiş kendisine.
Gelelim tek beğendiğim kadına. Rose Byrne. Uzun perçemli küt saçlar her daim peruk taklidi yapmaya mahkum. O kısmı geçelim. Ancak ben, Elie Saab beyaz payetli tulumdan başlayıp, kumral saçlara ve o seksi kadın/kız çocuğu çizgisinin ne kadar ince olduğunu bilen saç modelini pembe yanaklar ve doğal makyajın vurguladığı gözlerle tamamlamaya kadar, SAG Awards gecesini 'damaj'sız geçen genç oyuncunun yaptığı her şeye varım! Kendim de denemek isterim. Kırmızı halı üzerinde 'saçlarımı yeni kestirdim, nasıl olmuş' diye soran ve bunu yaparken de 'Bridesmaids'de canlandırdığı o gıcık kızı hatırlatmayı ihmal etmeyen Byrne'e de buradan 'saçların çok güzel olmuş, merak etme' demek isterim.