
a)pinpon topu
b)göz kremi
c)yumurta
d)bomba
Yeni sezon makyaj ve bakım ürünlerinin birer birer mağazalara düşmeye başladığı şu dönemde, keyifli deneme seansları gerçekleştiriyorum. Tabii ki bir ürünü bir kere denemek çok da işe yaramıyor, 'istikrar' hayatta olduğu gibi güzellik dünyasında da önemli bir kelime.
Yukarıdaki cisim, bir göz kremi. Cilde çok iyi gelen bir tür yumurta olduğunu söyleyebilseydim keşke! O2 D Biotic, Sephora'nın yeni bombalarından biri, yani aslında d şıkkı da doğru cevap sayılabilir. 30 yaşına geldiğinizde, ya da oralara doğru yaklaştığınızda göz bakımını da ciddiye almaya başlıyorsunuz. Göz çevresinde oluşmaya başlayan minik kırışıklıklar, görülür hale geliyor yavaş yavaş...
İşte dermobiyotiklerle güçlenen bu minik krem, 1 hafta boyunca kullandığınızda hücrelerin oksijenle birleşmesini sağlıyor. Bu da daha iyi nemlenen bir göz çevresi anlamına geliyor. Ambalaj minicik ama zaten sizin de parmak ucunuza mini minna bir parçacık alıp onu göz çevrenize yumuşak vuruşlarla (asla yayarak değil) sürmeniz gerekiyor. Sabah ve akşam kullanıyorsunuz. Ben, ufak da olsa bir fark görebildim. Okuduklarıma bakılırsa yalnız da değilim. 6 haftalık O2 D Biotic kullanımından sonra kadınların %80'i göz halkalarının net biçimde azaldığını ve bakışlarının daha ışıltılı hale geldiğini söylemiş. %95'i ise ciltlerinin daha esnek, daha yumuşak, daha düz ve kaygan hale geldiğini...

Bir de tüm yüz ve gözler için makyaj çıkarıcı bir sütlü suyu var markanın. Ciddi bir gül suyu fanatiği olarak bu daha da çok ilgimi çekti. En güzeli, bu ürünü kullandıktan sonra cildinizi yıkamanız ve nemlendirmeniz gerekmiyor. Eve yorgun argın, çok geç geldiğinizde makyaj pamuğuna biraz sürüp, tek darbeyle hallediyorsunuz her şeyi. Biraz süt, biraz da krem kokuyor. Gözleri yakmıyor. Hem temizleyici hem tonik hem de nemlendirici görevi görüyor. Bir ay süreyle kullanmaya devam edeceğim iki ürünü de. Bakalım kendim 30, göz çevrem 20 yaşında kalabilecek miyiz?
