Chloé imzası taşıyan parfümlerin sevilmediği bir dünya düşünebilir misiniz? Mesela Love'ın (özellikle ülkemizdeki) üç kadından biri tarafından sürüldüğünü ya da sürülmek istendiğini düşünüyorum. Nedir bu parfümleri bu kadar arzu edilir kılan? Temizlik ve sadelik olabilir mi mesela? Burnunuz Chloé ailesine aşina mı bilemiyorum ama Eau de Toilette, Eau de Parfum Intense, Love ve markanın son taze bombası L'Eau de Chloé'nin ortak noktası minimal şişelerde buluşan ıslaklık ve sıcaklık. Kadınsı bir parfümle mi karşı karşıyasınız yoksa bir Lolita olmak durumunda mısınız? Orasını bilemiyorsunuz. Bence Michel Almairac da bilemiyor. Kendisi L'Eau de Chloé'nin yaratıcısı.
Hava kabarcıklı, ışıl ışıl bir limon notasıyla başlıyor Chloé'nin ilkbahar sabahı. Doğal yollarla damıtılmış gül suyu ve gül yaprakları devreye girdiğinde, meyve kokteyli yerine çiçek buketine razı geliyorsunuz. Çimenler yeni kesilmiş, güneş tam tepeye çıkmamış, nemli ve paçuli kokulu bir sabah bu ne de olsa...
Parfümün yüzü Camille Rowe-Pourcheresse. Fotoğraflar Camilla Akrans, video ise Mario Sorrenti tarafından çekilmiş. Chloé severler olarak beni topa tutabilirsiniz ama parfümle ilgili sevdiğim her şey burnuma değil gözlerime hitap ediyor. Zaten L'Eau de Chloé, yalnızca görsel açıdan değil, olfaktif olarak da sarışınlara ithaf edilmiş. 'Kolonyadan hallice' diyeceğim kaba bir tabirle.
Marc Jacobs'ın parfümlerinde de aynı kolonyasal yaklaşıma rastlıyoruz. Ne Lola'yla ne Daisy ile yıldızlarım barışmıyor. Daisy'nin 'fresh' versiyonu piyasaya sürüldüğünde bu durumla bayağı dalga geçtiğimi de itiraf etmek istiyorum. Bir şişenin içine oksijen doldurup onu koklatsaydı bize Marc Jacobs? Yeterince 'hafif' olmaz mıydı?
Belki de haksızlık ediyorum. YS Uzac Pohadka, Shiseido Feminité Du Bois, Guerlain Samsara, Chanel Coco, Kenzo Jungle gibi odunsu, baharatlı parfümler kullanan ve onlardan aşağı kalan herhangi bir notaya 'hmmmh!' diyerek burun kıvıran biri olarak belki de bu konu hakkında fikrimin sorulmaması gerek. Fikrim sorulmuş muydu? Ondan da emin değilim ya...
Ama bakınız mesela şişeye söyleyecek sözüm yok. Şık, zarif, zamansız, ultra-feminen. Petronio Associates'in başarıyla yürüttüğü ambalaj/marka kimliği/kampanya stratejisine de şapka çıkarıyorum.
Markalar arası 10dakika molası: Gucci de büyük başarı yakalayan ve satış konusunda hiç zorlanmayan parfümü Flora'nın ilkbahar, yani 'hafifletilmiş' versiyonlarıyla karşımızda. Manolya, gardenya ve sümbülteber arasında beğendiğiniz kolonyayı seçin, bol bol sürün.
Ha bir de şu güzel videoyu lütfen seyredin.