Marc Jacobs, yeni parfümü Dot için kaideleri yine bozmamış ve senelerdir Hansel edasında yürüdüğü o çiçekli böcekli yola bakıp 'benim kelebeklerim nerede' diye soruvermiş kendine. Formül hep aynı: Ultra-sevimli, kitsch sayılabilecek, biblo kıvamında bir şişe; parfümü temsil edecek dudaksız, koca gözlü, ergen ve sıfır makyajlı bir yüz (bu kez Avustralyalı model Codie Young); çiçek ve meyve esanslı 'tazecikkörpecik' bir dünya. İyi hoş da. Sıkıldık (mı) biraz...
Parfüm pek tabii ki vücut losyonu, duş jeli gibi oyuncaklarıyla birlikte geliyor. Jacobs dünyasında her kız, çocuk evinin pembe banyosundaki tüm rafları doldurabilmeli...
Kırmızı şişe (puantiye ismini ve esprisini çok tatlı bulduğumu itiraf edeyim hemen şuracıkta) sebepsiz yere değil. Dot, açılışını orman meyveleriyle yapıyor. Pitaya meyvesi, kırmızıları takip ediyor. Bu baloncuklu, meyve kokulu açılıştan sonra devreye Marc'ın kıymetlileri giriyor: Hanımeli, yasemin ve portakal çiçeği. Benim ilgimi çeken grup dip notlar oldu. Hindistan cevizi suyu (yummy), vanilya, odun ve misk. Dolgun hatlı şişesine ve şu formülüne bakarak Dot'un bir tık daha seksi, flörtöz ve davetkar olduğunu tahmin ediyorum.
Jacobs esans ailesinin bugüne kadar ilgimi çeken tek bir üyesi oldu: Erkekler için yaratılan ama tanıdığım birçok kadının da severek kullandığı Bang.
* Hatırladınız mı? 'Mamma Mia' da Sophie, annesinin günlüğünü, babasının kim olduğunu bulabilmek amacıyla en yakın arkadaşına okuyordu hani... Annesi çapkınlıklarını anlatırken son noktaya geldiğinde ne yaptık diyordu? Dot dot dot! Nokta nokta nokta...
Ben notalarından parfümleri canlandıramıyorum pek ama Mark'ın favorileri benim de favorilerim. Umarım bir yerlerde görüp deneyebilirim =)
ReplyDelete