Aslında Milano makyaj günlükleri için biraz daha beklemekti niyetim. Ne de olsa Dolce & Gabbana, henüz yürek hoplatan, femme fatale kadınını podyumda yürütmedi daha... Onu da önümüzdeki günlerde paylaşırım sizlerle. Sonbahar/Kış 2011- 2012 kışı için Milano podyumları bakır, bronz ve şeftalinin hakimiyeti altına girmiş. Göz ve dudak arasında bir seçim yapmak şart, sofistike ve Kuzeyli İtalyanlar öyle yaptılar yıllarca. Biz kimiz ki bu kuralı bozuyoruz?
Burberry Prorsum'la başlıyoruz. Markanın kendi makyaj koleksiyonuyla da vurguladığı 'doğal güzellik' bu sezon da başrolde (üstteki fotoğraflar). Makyajda minimalizm, çok cesur, evet. Bu sadelikten özellikle de bu sıralar çok sıkıldığımı itiraf etmek zorundayım. Önümüzde renkleriyle baş döndüren bir yaz sezonu olduğu içindir belki de...
Gelelim Roberto Cavalli'nin beni çok etkileyen kömürlü ve bakırlı makyajına... Bence en iddialı ve en güzel görünümlerden biri. Cavalli kadını, deri pantolonlarla Art Nouveau esintilerini birleştirerek şık bir savaşçı edasında süzüldüğü podyumda, bu bakışlarla uzak mesafeden de herkesi hipnotize edebilmiştir diye tahmin ediyorum. Fred Farrugia, dumanlı göz makyajı için iki renge ihtiyacımız olduğunu söylemişti: bakır ve granit. İşte burada da bu söylemin harika bir örneğiyle karşı karşıyayız.
Bir başka bakır tanrıça da Fendi defilesinde bekliyor bizi. Bakırı derinleştirmek ve etkisini arttırmak için Chanel'in baş makyörü Peter Philips, baz olarak patlıcan moru kullanmış. Karl Lagerfeld'in 'gözlere odaklanın' emri üzerine üç farklı görünüm yaratmış: bakır, kurşun ve mor. Chanel'in önümüzdeki sezon piyasaya çıkaracağı Clair göz kalemiyle (içinde bir doz sarılık barındıran, beyaz kadar çiğ durmayan açık bir fildişi) gözlerin içine, bu ağır göz makyajının bakışlardan çalmaması için, ince bir çizgi çekilmiş. Etki, yoğun. Kaşlara kadar çıkan far, gözleri adeta bir maske gibi sarıyor.
Ferre'de tüm koyu renkleri bir kenara bırakıp bebek pembesiyle masumiyete dönüyoruz. Ancak grafik etkili siyah eyeliner, 60'ları hatırlatırcasına çapkın çapkın göz kırpıyor. Kuyruklu eyeliner, makyörlerin dönüp dolaşıp geri geldiği bir kürkçü dükkanı gibi. Bir klasik... bir klişe... etkisi garantili. Ortadaki resimde gördüğünüz modelin ismi Suvi Koponen. Belki de kemik yapısı yüzündendir, bende taptaze bir Heidi Klum etkisi yarattı. Bir alttaki muazzam elmacık kemiklerine de dikkat! İşte öyle bir yüz beni kıskançlık krizine sokabilir!
Gucci... Gucci'deki karamel farı, koyu frambuaz dudakları ve rimelle teker teker ayrılmış kirpikleri oldukça demode buldum. Bu görüntüyü biliyoruz, bir yerlerden (mesela 90'lardan?) hatırlıyoruz, hep cebimizde. Çıkartmak da istemiyoruz bence. Ne dersiniz? At kuyruğu, aynı New York Moda Haftası'nda olduğu gibi Milano'yu da etkisi altına almış. Gucci'de beğendiğim tek şey, bu derli toplu saç oldu.
Jil, jil, jil, jil, sander. Hazırlık aşamasının sonuçtan daha güzel göründüğünü düşünüyorum. Yine Peter Philips kumandasında gerçekleşen bir güzellik operasyonu... Turkuaz eyeliner ve kırmızı ruj. Mavi gözlülerde daha doğal bir etki yaratan bu mönü biz esmerlerde 80'leri hatırlatabilir... Hmmm...
Saç Guido Palau'ya makyaj Pat McGrath'e emanet. Söz konusu isimler sektörün en ağır taşları, tasarım atölyesinin başında da Miuccia Prada gibi bir vizyoner olunca, şeftali tonlarıyla vurgulanan çocuksu masumiyeti göz ardı etmemek lazım. Aynı Lagerfeld gibi Miuccia'da bakışların ruhun aynası olduğunun farkında ancak o, 'gözlerde ağır bir makyaj istemiyorum, hafiflik ve uçuculuk peşindeyim' deyince sonuç... altta gördüğünüz gibi. Yanaklarda ise gül pembesine rastlıyoruz. Ne kadar da orjinal...
Versace'nin iddiasızlığı da şaşırtıcı. Son derece sade bir manzara bekliyor bizi. Soğukta kızarmış yanaklar ve dudaklar, gözleri büyüten beyaz kalem, pembenin tonları, klasik bir ışık ve gölge oyunu... isabeli Fontana'nın (en alttaki büyük foto) etkileyici güzelliği de daha fazlasına ihtiyaç duymuyor zaten.
çok güzel bir post olmuş. şu kızaran yanaklar için c şeklinde sürülen allık her yüz tipine gidecege benzemıor ama
ReplyDeletebianca balti ölse üzülmem, pek güzel kadın!
ReplyDeleteMiray,
ReplyDeleteEvet, o yanaklar için iddialı elmacık kemikleri gerekiyor. Aslında o şekilde sürülen blok allık, olmayan elmacık kemikleri yaratmak için kullanılsa da, abartıya kaçmış makyaj görüntüsünden ileri gitmek ne yazık ki mümkün olmuyor.
Seda,
Gerçekten de muhteşem bir yüzü var. Adriana Lima ve Laetitia Casta'nın bir karışımı sanki...