Bazen olur böyle. 'Yersiz' hareketler yapmak ister insan... Bana kalırsa, özellikle de güzellik dünyasında 'yersiz' ve 'zamansız' yanlış anlaşılan kelimeler; yersiz bir şey yaptığınızda 'o yere ait olmayan'dan ziyade, 'her an her yere ait olabilecek' bir eylem gerçekleştiriyor oluyorsunuz.
Örnek: Pazar sabahı uyandınız. Kahvaltıya gideceksiniz. Arkadaşlarınızın çoğu, bırakın kırmızı ruj sürmeyi, hiç makyaj yapmadan gelecek. Bazılarının hiç makyaj yapmadan taşıdığı o sabah güzelliğini biraz kıskanacaksınız... (ama şimdi detaylarda kaybolmayalım, konumuz kesinlikle bu değil) Siz de nemlendiricinizi ve pudranızı sürdünüz zaten, fazla abartılı bir durum yok ama kırmızı ruj sürmek istiyorsunuz.
İşte ben de bugün, öyle bir günümdeydim ve yukarıda ambalajını gördüğünüz NARS Flamenco'dan yana kullandım tercihimi. Sheer, yani yarı-saydam görüntüsüyle bu kategorideki rujlar, ambalajlarında dünyanın en seksi, tehlikeli ve koyu renkli ruju gibi görünürler. Siz korkmayın ve onları dudağınızda deneyin. Göreceksiniz ki, iki kat sürdüğünüzde bile kırmızıyla pembe arasında gidip gelen, hoş bir kızarıklık oluşacak dudağınızda. Shiseido, Fred Farrugia, Sephora, Benefit ve Dior gibi markaların da çok iddialı sheer rujları mevcut.
Peki kırmızı rujumu sürdüm ve ne oldu?
-Çok mutlu oldum ve güzel hissettim.
-Rujun dişlerime bulaşmadığından emin olmak için sürer sürmez işaret parmağımı bir dondurma gibi yalayaraktan, rujun ağız içinde kalan fazlasını aldım.
-Kırmızı ruj ve kahve ne yazık ki iyi anlaşmıyor. Sheer rujlar, mat versiyonlara göre daha çabuk sahneyi terk ediyor, ancak dudağın kenarında iz bırakmadan, homojen bir şekilde yok olmaya yüz tutarak yapıyorlar bunu.
-Geriye sağlıklı bir dudak rengi kalıyor.
Fashion's Night Out gecesi, keşfettiğim bir allık karışımından, kırmızı ruja da pek yakıştığı için, bahsetmeden geçemeyeceğim. NARS'ın farklı dokudaki iki allığı, birbirine karıştığında ortaya Orgasm'ı bile kıskançlıktan deliye çevirecek bir renk çıkıyor. Krem allık Penny Lane'i (sağda), içinde altın tonları taşıyan, gül kurusu, toz allık Sin'le karıştırdım. Her gün ve saat için çekinmeden tavsiye ediyorum!
Banyoma özene özene dizdiğim Chanel ojelerimden (bu kışı onlarla geçireceğim sanırım) Khaki Brun'ü ellerime, Khaki Rose'u da ayaklarıma sürdüm. Haki ve kahve tonlarının yanı sıra markanın, 509 numaralı fenomeni Paradoxal (griye bakan bir mor) ve klasik Rouge Noir ile Black Satin de yine birbirine karıştırarak kullandığım tonlar arasında. Mesela bir sonraki manikür seansımda Paradoxal ile Black Satin'i karıştırmayı planlıyorum.
22 Eylül Çarşamba günü Türkiye'ye ayak basacak olan Fred Farrugia'nın, hani şu daha önce de defalarca bahsettiğim dahi adam, 'karıştırmak' konusuyla ilgili söyleyeceği milyonlarca şey olduğunu tahmin ediyorum. Acaba onunla tanışmaya giderken nasıl makyaj yapmak gerek? FF ürünleri sürsem fark eder mi? Acaba o kendi ürünlerini kullanıyor mu? Gibi gibi sorularım mevcut... Hepsinin cevabını önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağım.
NARS Flamenco'lu, taptaze kırmızılı öpücükler!
Nars'ın Funny Face rujunu edindiğimden bu yana kırmızılarımın pabucunu dama attım. Yine de günde 3 öğün kırmızı ruj sürme fikrini seviyorum :)
ReplyDelete