31.1.11

İşte şu ürünü çok merak ediyorum

























Lancome ilk önce Teint Miracle serisiyle bizi mest etti. Markanın seneler içinde yüzümüzü güldüren başka harikaları da olmuştu ancak kabul etmek gerekiyor ki Aaaron De Mey öncesi ve sonrası olarak iki döneme ayrılmalı Lancome tarihçesi...

2011 İlkbahar/Yaz koleksiyonunun bir parçası olan La Base Dewy Glow, aslında bir cilt bakım ürünü. Minik spreyin içinde cildi nemlendiren, pigmentasyon problemlerine yardımcı olan özler ve vitaminler bulunuyor. Antioksidanlar da dahil... İster makyaj öncesi, nemlendiricinizi sürmeden hemen önce, serumunuzun hemen ardından yüzünüze birkaç fıs sıkabilir, ister makyajınız bittikten sonra o muhteşem 'glow'u elde etmek için kullanabilir, ister gün içinde cildinizin ne zaman biraz neme ihtiyacı olduğunu düşünürseniz kendisinden faydalanabilirsiniz.

Ben şu an Fransa'nın ünlü SPA'larından Caudalié'nin Beauty Elixir'ini kullanıyorum. Üzüm özleriyle desteklenen bu ürün, Türkiye'de şu an sadece Les Ottomans Caudalié SPA'da bulunuyor. Ancak duyduğum kadarıyla, marka, pek yakında Türkiye pazarına yeniden giriş yapacakmış. Geçen sene eczanelerde de satılıyordu, artık yok. Bir de Nuxe Huile Prodigieuse var hiç vazgeçmediklerim arasında. Ondan da en çok saçlarım faydalanıyor.

İşte acaba Lancome La Base Dewy Glow, Beauty Elixir'in alternatifi olabilir mi? En kısa zamanda deneyip sizi de bilgilendireceğim.



















Not: Lancome tarihini baştan yazan Aaaron De Mey, Kurt Cobain edalarında. Markayı gençleştirdiği, renk skalasını baştan yarattığı, hepimizin takdirini kazandığı ise açık ve net, ortada.

29.1.11

İlan-ı aşk




















Tercümesi: I love Strivectin Retexturizing Scrub. (Şimdi siz o harika narçiçeği ruju da merak edersiniz... NARS Red Square Velvet Matte Lipstick. Güzel cumartesiler!)

28.1.11

Labo Demachy: Dior parfümlerinin yaratıldığı yer
















Marc Jacobs'ın kendi tasarımları içinde, 'Mrs. Jacobs' konseptiyle kapağını süslediği Industrie'nin ikinci sayısını heyecanla satın aldım. Bayan Jacobs'ı kadın kıyafetleriyle görmek istediğim için değil, Christian Dior parfümlerinin yaratıldığı laboratuara giriş biletim saklıydı derginin içinde. Adeta Charlie'ydim. Willy Wonka'm ise yazılarını zevkle okuduğum Lee Wallick'ti. François Demachy ile yaptığı söyleşide, parfüm meraklılarını mest edecek bilgiler gizliydi.

Peki kim bu Demachy? Kendisi, sektördeki en ünlü burunlardan biri. Yalnızca Christian Dior'a ait parfümleri (şimdilik 40 adet) yaratmakla ve denetlemekle kalmıyor, LVMH bünyesindeki parfümleri de burnuyla gözetiyor ve gözetliyor. Givency için 42, Guerlain için 27, Kenzo için 13, Acqua Di Parma için yine 13, Benefit için 7, Pucci için 6 ve Fendi için 2 parfümden sorumlu. Bu da demek oluyor ki dünyanın farklı ülkelerinde bu adamın zevkini soluyor, ona aşık oluyor ve seneler boyu üzerimizde taşımak üzere tutamayacağımız sözler veriyoruz. Monsieur Demachy kadar etkili ve güçlü, onunla aynı konumda sayılabilecek sadece iki parfüm ustası daha varmış dünya üzerinde: Daha önce birlikte çalıştığı, şu an Chanel'de harikalar yaratan Jacques Polge ve burnunu Hermés'e emanet etmiş olan Jean-Claude Ellena.





















Dior'un piyasaya sürülen ilk parfümü Miss Dior'du. 1947 doğumlu bu floral parfüm, müdavimleri tarafından hala satın alınabiliyor. Christian Dior, Dior kadınlarının bu kokuyu taşımasını istermiş. Yalnızca Dior kadınlarıyla da sınırlandırmazmış kendini... Dior mağazalarının bulunduğu sokaklar, sabahın erken saatlerinde Miss Dior esansıyla yıkanırmış. İki sene sonra piyasaya sürülen Diorama, yine aynı tatta bir koku. Aynı Miss Dior'da olduğu gibi, onu takip eden her yeni kokunun afişi René Gruau'ya emanet edilmiş. Ortaya feminen notaları yansıtan feminen renkler ve görüntüler çıkmış.



























1956 doğumlu Diorissimo'nun ana notası yasemin, Dior parfümlerindeki rolünü asla kaybetmemiş. Demachy'nin favori notalarından biri... 1985'te birçok kadını etkisi altına alan Poison'la, kremsi yasemini badem, vanilya, tarçın ve karanfille harmanlayarak gelmiş geçmiş en seksi kombinlerden birini yaratmış Demachy. Reklam kampanyasında ilk olarak Carmen Kaas, sonrasında ise Charlize Theron'la bakıştığımız 1999 doğumlu J'adore ise, Chanel No:5'in satış rekorunu kıran mucize ve Dior'un 'blockbuster'ı olarak da tanınıyor.








































Demachy'e göre bir parfümü olduğu gibi bırakmak doğru değil. "Bir parfüm yarattığınızda onu asla kendi haline bırakmamalısınız. Güncelleştirmeli, modernleştirmeli, aynı bir çocuğu büyütür gibi büyütmelisiniz."Böyle diyor kendisi. Belki de bu yüzden imzasını attığı çoğu parfümün farklı versiyonlarına rastlamak mümkün. Poison, Hypnotic Poison, Pure Poison, Midnight Poison, Tendre Poison... J'adore, J'adore L'eau, J'adore Parfum D'ete, Fahrenheit, Fahrenheit 32 gibi... Bu kaderi paylaşan, modern zamanlara adapte olan Miss Dior da, Miss Dior Chérie olarak yenilendi. Reklam kampanyası da Sofia Coppola'nın yetenekli ve sade ellerine emanet edildi. Hatta bu yenilenme de Demachy'i kesmemiş olacak ki Miss Dior Chérie'nin L'Eau ve Blooming Bouquet versiyonları da piyasaya sürüldü. 'Versiyon' bu durumda doğru bir kelime seçimi de olmayabilir. Poison ailesini bir araya getirip birer birer kokladığınızda burnunuz bu kokular arasında ortak bir no(k)ta bulamayacaktır. İşte tam burada, Demachy gibi usta bir burna ihtiyaç duyuluyor. Parfümün ve markanın özünü koruyan, aynı kimliğin farklı yönlerini vurgulayabilen bir değişim arzu ediliyor.




















Demachy'nin incileri arasından en çok şunlar ilgimi çekti:

- Güne sabah yedi buçukta, bir fincan Earl Grey içerek başlarmış. Kahvenin çok güçlü bir esansı olduğundan sabah saatlerinde tercih etmezmiş.
- Sabah saatleri, koku alma duyumuzun en yüksek olduğu zamanlarmış. Demachy tüm kokusal kararlarını erken saatlerde veriyormuş.
- Aynı gün içinde Givenchy için yaratılan sabunlara onay verip, Dior'un son parfüm harikası için laboratuara girip (ofisinin hemen karşısı, o kadar da uzak değil) Kenzo'nun parfümüne eklemeler yapıyormuş.
- Dior, parfümlerini kendi laboratuarında üreten nadir moda evlerinden biriymiş. (Giorgio Armani L'oréal, Tom Ford Estée Lauder, Dolce&Gabbana Procter&Gamble, Marc Jacobs ise Coty ile koku birliği içinde)
- Bir moda evi kendisine ait bir parfüm yaratılmasını istediğinde, marketing ekibi peşinde olduğu konsepti Demachy gibi usta burunlara iletiyormuş. Şöyle siparişler geliyormuş mesela... "Baharın ilk günlerinde, zümrüt gözlü bir kadının titanyum göz yaşlarıyla ıslanan Sicilya gökyüzünün üzerinde gezinen bulutların sıcak kokusunu yaratın." 2004 tarihli Pure Poison için verilen tarif ise şuymuş: "Aynı anda hem yumuşacık hem de çok güçlü ve sert bir şeye sahip olmak nasıl bir duygudur?" Demachy ise bu isteklere şöyle cevap veriyor: "Bunu söylemem belki de doğru değil ama aslında hep aynı kadın için aynı parfümü yaratmak isterler. O parfüm çok satsın ve para kazansın isterler. Bu yüzden de ben, bana verilen tariflere aldırmamak durumundayım."
- Demachy şu sıralar Fahrenheit'ın yeni erkek kardeşi Fresh Attitude üzerinde çalışıyormuş.
- Hepimiz aynı şeyleri kokluyormuşuz. Bir parfümcünün bizden farkı içinde yasemin barındıran bir esans duyduğunda o yaseminin Grasse'dan mı, Mısır'dan mı yoksa Hindistan'dan mı geldiğini bilmesiymiş.
- Parfüm dünyasının VIP'leri şunlarmış: Yasemin ve gül özü, Tonka Beans, balina kusmuğu ve misk.
- Sentetik maddelerin kullanılmadığı, gerçek bitki ve çiçek özleriyle yaratılan parfümlere çoktan elveda demişiz. Geri dönüş, artık mümkün değilmiş.


























Fotoğraf: Camilla Akrans
Styling: Franck Benhamou

27.1.11

Hasta, çorbası tasta, makyajı yasta















Hastalığımın dördüncü gününü şenliklerle kutluyorum. Tüm 10dakika'cılara benden bir bardak su ve ballı zencefil! Aldığım ilaçlar yüzünden (hepsini teker teker sayardım ama polis kapıya dayanabilir...) cildim kupkuru. Burnumun etrafındaki hassas deriyi 'selpak'lara kurban verdim. Akşamları ateşler içinde yanmıyorsam cildimi her zamanki gibi temizlemeye ve nemlendirmeye devam ettim ama dün saatler ikiyi gösterdiğinde fark ettim ki 'klasik cilt bakımı rutini'm beni kurtarmayacak. Daha fazlasına ihtiyacım var! Hemen banyo dolabından silahlarımı çıkardım! Erborian Yuza Sorbet'nin gündüz kremini kullanmıştım uzunca bir süre. Gece kremi çok daha yoğun nem içeriyor. Yağlandırmadan nemlendiriyor. Antioksidan ve vitaminler açısından zengin.


















Ancak iş nem krizine geldiğinde, Rexaline'den daha iyi bir savaşçı tanımıyorum. Ordumun komutanlığına Hydra-Force serumu getirdim. Cildime sürer sürmez, burnumun etrafındaki kuruluklar kayboldu. Ve itiraf etmeliyim ki bu durum, moralimi epeyce düzeltti. Rexaline, ileri yaş için tasarlanmış bir cilt bakım kürü olsa da işlevi dolayısıyla en ihtiyacım olan şeydi. Cildi nemlendirmekle kalmıyor, cildin aldığı nemi hapsediyor. İşte bu yüzden (aslında her daim) ilk önce serumu sürmek çok önemli. Cildinizde ciddi bir kuruluk yoksa bu ürünü dönem dönem, kür olarak kullanmanızı tavsiye ediyorum. Hastalık gibi sevimsiz durumların dışında, özel bir güne ya da geceye hazırlanıyorsanız, öncesinde cildinize nem takviyesi yapabilirsiniz. Cildinizi hırpalayan bir partinin yorgunluğunu atmak için, Rexaline'den bir sonraki sabah da faydalanabilirsiniz.

















Hiç makyaj yapmadığımı söylemeye gerek yok herhalde... Eğer şu akan gözlerime rağmen inatla maskara sürseydim, önümüzdeki aylarda birbiri ardına evlenecek kız arkadaşlarımın düğünleri için sıkı bir prova yapmış olurdum... Kuruyan ve çatlayan dudaklarımı zencefilin üzerine damlattığım balla nemlendirdim. Hastayım ya... Her şey doğal olacak! Sonra çekmecemden bana gülümseyen Benetint kızıyla karşılaştım. (Şu yukarıda, kapağın ardına gizlenmiş sarışın) Hastalığım boyunca bana eşlik eden Betty Draper'ı saygıyla anarak minik kavanozu kucakladım ve yanımdan ayırmamaya karar verdim. Benetint Lip Balm, gül kokuyor (ama tabii ben duyamıyorum bunu) ve dudaklara pembelik veriyor. Hani sanki sağlıklıymışım gibi... Gerisi bol bol su ve zencefilden ibaret.























26.1.11

Makyaj Couture

























Hasta yatağımdan beni kaldırsa kaldırsa bu manzaralar kaldırırdı: 2011 İlkbahar/Yaz Couture güzellik detayları...

Peter Philips komutasındaki Chanel makyaj ustaları, 'Black Swan'da bizi nefes nefese bırakan Nina Sayers'a bir selam çakmışlar. O kuyruklu eye-liner'a (üstteki foto) dikkatinizi çeker, ilk fırsatta ayna karşısına geçip denemenizi tavsiye ederim.


























S&M göndermeleri yapan siyah kurdeleyi bir kenara bırakırsak saçı da çok beğendim. Doğal görünümlü topuzlar, her daim favorim. Bu da onların Couture versiyonu.


























Çıldırtıcı bir masa! Çıldırtıcı bir manzara! Bir düzine Chanel Kabuki fırça, pembeler, pudralar ve pasteller!


























Stella Tennant, biraz erken çekilmişti köşesine. Kampanyalarda vardı ama defilelerde yoktu. Belli ki Lagerfeld de özlemiş onu. Chanel 2011 İlkbahar/Yaz reklam kampanyasında Freja Beja Erichsen'le rol paylaşmakla kalmamış, defilede de boy göstermiş. Kendisine çok yakıştırdığım kısacık saçlarını biraz uzatmış ve kuzguni siyah yapmış.


























Karl'ın bir başka Pixie saçlı keşfi de Tunuslu model, Hana Ben Abdesslem. Saçlarını kesmeden önce hiçbir yerde görülmeyen, iki makas darbesiyle hayatı değişen kızlardan biri de o...


























Chanel'deki makyaj manzarası, işte böyle bir şey. (Üstteki foto) Toz pembelerle kontrast yapan güçlü ve alışılmadık bir eye-liner çizgisi. Temiz ve saydam bir cilt. Parizyenlerin yapmayı çok iyi bildiği 'gizli iddia' oyunları...


























Gelelim Galliano krallığına... Karl 'less is more' derken Galliano, 'more and then some more' diyor adeta! Ama işte bu işi de çok iyi biliyor! Dramatik makyaj şampiyonu Christian Dior, hem eyeliner hem ruj konusunda cömert davranmış. Üstüne üstlük tüm göz kapağını gökyüzü mavisi, çimen yeşili gibi fantastik renklere bürümekten de çekinmemiş. Prada'da da karşımıza çıkan buz mavisi ve tonları, önümüzdeki yaz günlerinde göz kapaklarını süsleyecek. Benden söylemesi... Özellikle eyeliner ile kullanıldığında gözü aydınlatan bu renkle bir an önce tanışmanızı tavsiye ederim. NARS Carioca ya da Sephora'nın mavi tonlarına bir göz atabilirsiniz.


























Iekeliene Stange'nin şu fotoğrafı (üstte) bana 'Madame Butterfly'ı hatırlattı nedense...


























İşte Christian Dior makyajının formülü: 'Biscuit Beige plus glossed red lips'. Bisküvi beji bir ten ve parlak, kırmızı dudaklar...


























Giorgio Armani, makyajda bir 'ileri yaş' krizinde. 'Vaktim daraldı, ne yapsam kardır' diyen bir tavır içinde. Lilanın en açık renginde gözler, kahverengi gölgeler ve mor dudaklar... Bu ağırbaşlı İtalyan rotasını biraz Pierre Cardin'e biraz da Wilma Flintstone'a çevirmiş gibi geldi bana nedense...


























Bakanlarımızın kellerini kapamak için yaptığı numarayı şık bir topuza çevirmiş Mr. Armani. Daha doğrusu kendisinin saç ve makyaj yaverleri... Çoğunuzun bildiğini ve hatta makyaj çantanızda bazı malzemelerini taşıdığınızı tahmin ediyorum, Giorgio Armani'nin kozmetik macerası tam gaz devam ediyor. Hatta artık bir macera olmaktan çıktı, kalıcı ve sofistike bir makyaj hanedanlığına dönüştü. En iyilerle çalışıyor ve en iddialı dokuları yaratıyor.


























Mor tırnaklar, bir çoğunuzu sevindirecektir diye tahmin ediyorum...



























Couture defilelerindeki makyaja, tasarımla birlikte baktığınızda sonuç değişiyor. Mor ruj, tek başına bir tuhaflık olmaktan çıkıyor, bir bütünün parçası haline geliyor. Özellikle koyu lacivertle birleştiğinde, Giorgio'ya hak vermeden edemiyorum. Ama tüm şu güzellikler içinde en çok gizli balerin tarafım heyecanlandı, en çok Chanel defilesindeki haller kaldı aklımda.

Balerinlerle ilgili her türlü moda ve güzellik detayı, bolca karşımıza çıkacak. Haberiniz olsun. Siz şimdiden sımsıkı topuzlarınızı yapıp eyeliner'larınızı çekin. Yazın sonuna kalmaz, hepimiz o asil ve narin havalardan da sıkılmış oluruz. Erken davranın.

25.1.11

Sex, Drugs & Rock 'n' Roll





















NARS'ın çok sevdiğim ve makyaj çantamdan eksik etmediğim krem allığı Penny Lane, ismini 'Almost Famous'da Stillwater grubuna band-aid'lik yapan Kate Hudson'ın canlandırdığı (gerçek hayatta da benzer bir kaderi paylaşmış) Penny Lane'den alıyormuş meğer...


24.1.11

Obsession de sourcil (kaş takıntısı)



















Öyle bir tanım var mı emin değilim... Eğer yoksa ben uydurmuş olayım çünkü bende var. Ne mi?
E işte kaş takıntısı! 'Obsessiyon de la sorsil'. Bir de 'la' ekledim, öyle daha Fransız oldu.

Şu yukarıdaki fotoğrafı, Scott Schuman'ın (sanki İstanbul'daki rekabet yetmiyormuş gibi) kendimizi Parizyen, Milanolu ve New Yorker kadınlarla kıyaslamamıza sebep olan blog'u The Sartorialist'te gördüğümde, hemen koşup aynaya bakmıştım. Benim kaşlarım bu kızdan ne kadar inceydi? Hmmm... Oldukça... Hali hazırda her gece kaşlarıma sürdüğüm zeytinyağı kürüne hangi mucizevi bitki özünü eklemeliydim ki kaşlarım bu kızınkiler kadar kalınlaşsın... Kimisi sarımsak dedi. Kimisi 'göz tansiyonu ilacı kan dolaşımını hızlandırıyor, hem kaşları hem kirpikleri kalınlaştırıyor' dedi.

Oysa ben acil bir çözüm arıyordum. Olmayan göz tansiyonum için reçeteyi nereden bulacaktım hem? Lise zamanında yalancı hasta raporu bulmak gibi bir şey miydi bu? Yoksa daha da mı ciddiydi? Zeytinyağına devam etmeye, kaşlarımı da böyle krizlere tutulduğumda saç rengimden bir ton açık bir kaş kalemi ya da göz farıyla boyamaya karar verdim. Hatta daha önce sizinle paylaşmıştım. NARS Sophia farın üzerine tanımıyorum bu konuda... Neredeyse dudaklarıma bile süreceğim onu, o kadar seviyorum!

Bir zaman sonra fark ettim ki esas mesele, kaşları almadan dayanmakta. Zeytinyağı kürleri de işe yarıyor ama kaş öyle inatçı, öyle hain, öyle intikam duygusuyla dolu bir çizgi ki... Seneler önce yaptıklarımı unutmamış... En olmayacak yerde (kavisin 2 milimetre altında ya da üstünde), tek başına gururla dikiliyor bir tüy. Hemen hizaya sokmak istiyorum onu. Acaba kendisi zaten çizginin dışında mı? Yani kaşım kalınlaşsa bile o dışarıda mı kalacak? Yoksa 'kaş hacmim' konusunda hayati önem mi taşıyor?
























Ah ah... Elodie Bouchez'nin de kaşlarını pek beğenirim. (2 dakika sızlanmama ve başka harika kaş örnekleri göstermeme izin verin, sonra kaldığımız yerden devam edeceğiz) Elodie, Zeynep isminde kemik yapısı neredeyse kusursuz, aynı bu Fransız aktris gibi gür ve upuzun kaşlara sahip bir arkadaşımı hatırlatır bana hep. Zeynep, onu tanıdım tanıyalı kaşlarıyla ilgili yapılan 'sen biraz alsana şunları', 'çocuk kaşı gibi bu, kadın kaşına benzemiyor hiç', 'bari düğün için aldır birazcık' filan gibi yorumları hiç takmamış, kaşlarına ömrü boyunca cımbız değdirmemiş, 33 yaşında bir kadın. Bir anne. Eğer kızı Nara, genler açısından iyi bir kumar oynadıysa, annesinin o güzel kaş hattını miras almış olmalı...





















Bir de bu kadın var tabii... (Şu üstteki kadın) Jennifer Connelly. Lütfen o gür, dümdüz ve kapkalın bir şekilde uzun süre devam eden, sonra bir anda kavis çizgisinin bitimine doğru incelen kaşları inceleyin. Uzun uzun bakın. Her yüz tipine uymamakla birlikte çok iddialı bir tablo değil mi?


























Ne diyordum? Evet. Hangi kaşları alacağız? Hangilerini bırakacağız? Bana hediye gelen Sephora'nın kaş seti, bu konuda imdadıma yetişti. Kendi kaş yapıma uygun olan şekli seçip, dikkatle kaş çizgim üzerine yerleştirdim ve sadece kağıdın dışında kalan kaşları aldım. O tek başına duran tüye dokunmadım. İyi ki dokunmadım çünkü artık yalnız değil, ona eşlik eden bir arkadaşı var. Setin içinde kaş fırçası, ışıklı cımbız, kaş şeklinizi belirlemeniz ve o şekli elde edebilmeniz için tasarlanmış etiketler ve bir de kaş aldıktan sonra oluşan kızarıklıkları kamufle etme amacıyla konmuş, cüce bir kapatıcı var.

Eğer kaşlarınızı kendiniz almıyorsanız, işi maharetli ellere bırakıyorsanız sizlere tek tavsiyem olacak: Mutlaka kendi cımbızınızı yanınızda götürün. Hijyen her şeydir, susuzluk hiçbir şey!























İtiraf etmem gerekiyor. Lara Stone'un şu kaşsız hallerini de pek beğeniyorum. Bu haller, en çok sarışınlara ve açık kızıllara yakışıyor ama bence. Kumral ve esmerler, denememeli. Nereden mi biliyorum? Ben bir esmerim. Vakti zamanında denemiştim. O sırada çok güzel göründüğümü sanıyordum. Bugün, fotoğraflara baktığımda ifademde... Nasıl desem... Bir ifadesizlik var...

21.1.11

Makyajsız bakkala bile gitmem!




















Açıkçası bazı karelerde makyajsız hallerin makyajlı versiyonlardan çok daha güzel ve genç göründüğünü düşünüyorum. Ancak bugün Jennifer, uyuşturucu kaçakçısı tipolojisine (makyajlı ya da makyajsız) birebir uyan kocası Anthony'e dönüp 'arabada çantamı unuttum, gidip alabilir misin, makyajsızım, dışarı çıkamam' dediğinde... Onu anlayışla karşılarım. Ne de olsa kadın her saniye fotoğraflanıyor. Yukarıdaki örnekte görebildiğimiz hain karşılaştırmaların kurbanı oluyor sonra... Oysa ki makyajsız performansı da, o ifadenin de zalim bir seçim olduğu kanaatindeyim, gayet iyi.

Güzel ya da değil, hadi Jennifer'ı anlıyorum. Peki bize ne oluyor? Kimse peşimizde değil, hiçbir yerde takip edilmiyoruz. Rahat ve kendi başımızayız. Kapatıcı, fondöten, parlatıcı gibi malzemelerimiz olmadan şehirde bir gün geçirip, aynı özgüven ve rahatlıkta sosyalleşebilir miyiz? Sizce?

İtiraf etmek gerekiyorsa (e tabii ki benim itiraf etmem gerek, yazıya başlayıp sonra kaçak oynamak yok) ben sıfır makyajla bir noktaya kadar dayanabiliyorum. Mesela bugün saat altıya kadar makyajsızım. Akşam bir yemeğe davetliyim. Saat, altı buçuğu gösterdi mi, yüzümde her şey yerli yerine oturmuş olacak. Doğru yerde ışık, doğru yerde gölge...

Bu arada bir kadının en büyük eleştirmeninin kendisi ve başka bir kadın olduğunu, erkeklerin çok makyajlı kadınlardan hiç hoşlanmadığını, en avangard adamın bile eninde sonunda sade ve duru bir güzelliği tercih ettiğini... Yani işte bu tür tüm klişelere kulaklarımızı tıkarsak... Makyaj yapmanın zevkine varmış bir kadını bu ritüelden neredeyse hiçbir şeyin mahrum bırakamadığını fark ederiz.

Coco Chanel kırmızı rujunu sürmekten asla vazgeçmemiş. O ruj, bir yaşam işaretiymiş adeta. Ruj sürüldü mü? Tamam, her şey yolunda. Anneannem, mavi göz kalemini her daim sürer. Üzerine bir de kırmızı ruj ekler o da.

Pazar sabahında, İstanbul'un 'gözde' semtlerinden birinde, kahvaltı saatlerinde, iki tip kadına da rastlıyorum. Sıfır makyajlılar ve eyeliner'a kadar tüm makyaj gereklerini eksiksiz tamamlayanlar... Sade ve duru görünüm, iyi temizlenmemiş ve bakılmamış bir cilt, göz kenarında unutulmuş çapaklardan oluşuyorsa... Çok teşekkür ederim, (en azından kahvaltım bitene kadar) almayayım. Kabare makyajını, yani fondötenin ekmeğe bolca sürülmüş bir krem peynir tadında karşımıza çıktığı o ultra-çabayı da reddediyorum. İkisinin ortasında bir yerlerde durmayı başarmış kadın ise bana şu mesajı veriyor: "Benim için keyifli ve mutlu bir pazar günü. Giyindim, süslendim, şu anı da keyifle yaşıyorum."

Bir de yaşımız büyüdükçe (30'la birlikte her şeyi yuvarlıyoruz galiba) 'güzellik' konusundaki fikirlerimiz de biraz değişiyor sanki... Yine birinci tekil şahısta konuşayım, size atmayayım disko topunu. Diri ve fit bir vücudu 'elde etmek' gerektiğinin farkına varıyoruz otuzlu yaşlarımızda. Filmlerde gördüğümüz o mükemmel silüetin acısız elde edilmediğinin de gayet farkındayız. Selülitsiz bacaklara, süpermodel ölçülerini çoktan geçmiş olsalar bile, beğeni ve takdirle bakıyoruz. Zarifçe yaş almayı beceren bir kadın (doktor doktor gezmeden, bıçak altına yatmadan) bize umut veriyor. Bakımlı bir kadın olmanın, makyaj yapmaktan ziyade, düzenli spor yapmak, manikür-pedikür seansını fazla aksatmamak, iyi bir kuaför bulup soğru saçı kestirmek, cilde ihtiyacı olan her türlü doğal bakımı vermekten geçtiğini artık anladık. Anladım. Tüm bu aktivitelerin ne kadar zaman ve para gerektirdiğini de bizzat deneyimlemiş olduğum için çıtam, 20 yaşındaki halime kıyasla, elimin daha rahat uzanabileceği bir yerlerde...

Bugün, makyajsız bakkala giderim. Bakkala, spora, belki sabah kahvaltısına... Peki ya sergi açılışına, konsere, akşam yemeğine... Şansımızı fazla zorlamayalım olur mu?
























Penelope ve Cindy'de durum gayet iyi. Hatta bu kadınlar akşam yemeğini de makyajsız kotarır bence...

Labels

10dakikagecikiyorummakyajımbitmedi 15 Eylül 2011 1925 1990 2010 top 10 2011 2011 Yılbaşı 2012 40 5 Couleurs Eye Palette 5 Kutu Güzellik A Scent Eau de Parfum Florale Abbey Lee Kershaw Acqua Di Gio Acqua Di Gioia Adios afro Afterglow Agyness Deyn aksesuar Alaçatı Alberto Morillas Alex Box Alexa Chung Alexander Wang Ali MacGraw Alien alışveriş ALL All Decked Out allık Allure Sensuelle Almodovar Almost Nude altın Amarige ambalaj amber Amira Ahmed Amra Cerkezovic Ana Claudia Michels Anais Anais Angel Angel Eau de Toilette Angel Innocent Anna Sui anneler günü antioksidan ara ton aralık Arizona Muse Armani Armani Privé aseton Asmer Ayak Sağlığı Merkezi Astrid Berges Frisbey Autumn Leaves Ava Gardner aydınlatıcı Azra B.right Radiant Skincare backstage Backyard Bill badem esansı badem yağı Baiser Volé bakım bal Balenciaga Balm Urgency "Boo Boos" Express Solution Skin Repair Balmain balyaj Bambi Northwood-Blyth banyo banyo köpüğü Barbara Paley Bare Minerals baz beach hair Beauty Bomb Beauty Knife Bella Swan Belle D'Opium Ben Gorham Benefit Bad Gal Benefit Bathina Benefit Benetint Benefit Brow Bar Benefit Cosmetics Benefit Crescent Row Benefit Lipscription Benefit Ooh La Lift Bengali Bento Box Bepanthen beslenme Best Buys of 2011 beyaz Beyoncé Bi-Facil Bimba Bosé Biotherm Biphase bitkisel yağ Black Swan Blake Lively bleach Bleu de Chanel blog blogger blonde Blu-Ray Blue Denim bob Bobbi Brown Body Oil Body Scrub Body Wash Bombay-Paris bordo bordo ruj Bottega Veneta Boy George Brad Pitt Brasil Dream Brazilian Keratin Treatment Bremenn Brigitte Bardot bronz bronzlaştırıcı pudra Brunette Eyes buğday Burberry Body Burberry Prorsum butik parfüm Butter Shine Lipstick Bvlgari Jasmin Noir Byredo C vitamini California Nail Bar Calyx Cambon Cameron Diaz Cannes çanta CARGO Carla Bruni-Sarkozy Carmen Kass Caroline Sieber Carrie Bradshaw Cartier Cashmere Mist Catherine Deneuve catwalk çekim Celine Cem Bora Ceylan Atınç Ceylan Çapa Cha Cha Tint Chance Eau Fraiche Chance Eau Tendre Chanel Chanel Allure Chanel Chance Chanel No. 5 Charlize Theron Charlotte Casiraghi Charlotte Gainsbourg chignon Chloé Christian Dior Christina Ricci Christy Turlington Chubby Stick Chunky Cherry çiçek çikolata çil cilt cilt bakımı cilt kremi cilt temizliği Çin Claire Danes Clarins Claudia Schiffer Clinique Clinique Happy Coco Chanel Coco Eau de Parfum Coco Mademoiselle Coco Noir Coconut Grove Codie Young concealer Constance Joblanski Contemporary 10 Coralista Cosmopolitan Couture 2011 Couture 2012 Cozy Cristalliste Crystal Renn Cumhuriyet Bayramı Cut By Fred Dahlia Noir Daily Energizer Dalan dantel Daphne Groeneveld Daphné Hezard DayWear DazedandConfused dedikodu defile Delight Demi Moore Deniz Tokgöz deniz ve güneş Deniz Yeğin İkiışık dergi dermatolog Dessin Du Regard detay Diana Vreeland Diane Diane Keaton Diane Kendal Diane Kruger Diane Von Furstenberg Diba Dick Page Dior Addict disk DIY dizi doğal doğal makyaj doğal yağ Dolce and Gabbana Donna Karan dore dövme Drew Barrymore Dries Van Noten dudak bakımı dudak dolgunlaştırıcı dudak kalemi dudak kontürü dudak nemlendirici dudak parlatıcı düğün duş jeli E vitamini Eclipse eczane Editions De Parfums Frédéric Malle ekstra el bakımı El İstanbul el kremi Elele Elena Anaya Elie Saab Elizabeth Taylor ELLE Türkiye ELLE UK Ellen Barkin elmacık kemiği Elodie Bouchez Elsa Schiaparelli Emily Weiss Emma Watson Emmy Enchanted Glamourland Ensar Cantürk Erborian erkek Ernest Beaux eşantiyon Esmeray Yıldırım Essenza Essie Esteé Lauder Estée Lauder estetik Eva Herzigova Eva Mendes Evan Rachel Wood evde yap Even Better Eyes Exfoliating Face Disc express serisi Express Solution Fatigue Eraser eyeliner Ezgi Tanlak Face Forward facebook far far paleti Fashion Night Out Federico Grigorini fetiş film Fioravanti flashback floral FNO fondöten fotoğraf François Berthoud François Demachy François Nars Franziska Müller Freckles Crayon Fred Farrugia Frédéric Malle Freja Beha Erichsen Frenzy Frida Kahlo Funny Face Gabrielle Chanel GAP Garancé Dore Gaultier gelin Gemma Ward Génifique Georgia Giambattista Valli Gigi Ginta Lapina Giorgio Armani Gipsy Girl Meets Pearl Girls Gisele Bundchen Givenchy Glowla Golden Globes Gönül Ergenekon göz çevresi göz farı göz kalemi göz makyajı Gözde Atakoğlu Grace Kelly Grammy Graphite gri Gucci Guerlain Guido Palau Guilty gül suyu güneş güzellik Gwen Stefani Gwyneth Paltrow haber haki hamam Hanneli Mustaparta happy pastels Harmonie De Printemps Harper's Bazaar hassas Hazal Yılmaz HBO Head Mistress Healthy Glow Powder Heath Ledger hediye Helena Christensen Hello Flawless Hello Flawless Oxygen Wow Herborist Hi Panda High Beam High Brow High Brow Glow High Impact hikaye hindistancevizi Hint holiday collection Holiday Palette Hollywood hot now Hotel Costes Huile de Corps Huile Prodigieuse HydraQuench Hypnose Hypnose Precious Cells I Love Chanel i-d I'm Glam Idealist IFW 2010 IFW2010 ikon ilham ilik bakımı ilkbahar İlkbahar/Yaz 2011 İlkbahar/Yaz 2012 İlkbahar/Yaz 2013 Illamasqua Illusion D'Ombre illüstrasyon ince telli saç inci indirim Industrie Inés De La Fressange İngiltere Instant Bucolique InStyle Interview İnto The Gloss İsabel Lucas Isabella Rossellini Issey Miyake İstanbul İstinyePark It-Blue İtalya ışık ve gölge J'Adore Jac Jagaciak Jak and Jil January Jones Jean Paul Gaultier Jeanine Lobell Jenna Menard Jennifer Connelly Jennifer Lopez Jennifer Love Hewitt Jessica Alba Jiji Jil Sander Jimmy Choo John Frieda Josephine de la Baume juicy tubes Justjellycat kabarık saç kabuki Kabuki Artisan Brushes kadifemsi göz çevresi kadın kahverengi kajal kakül kampanya kapak kapatıcı Karl Lagerfeld Karla's Closet Karleidoscope kaş kaş açmak kaş farı kaş fırçası kaş kalemi kaş seti Kat Dennings Kate Middleton Kate Moss Kate Winslet Katie Holmes Katy Perry Keira Knightley Kelly Framel Kemal Baykar Kenzo Jungle L'Elephant Perfume Kenzo parfüm Kérastase keratin kese kesim Kevyn Aucoin keyif khol kirpik kirpik bakımı Kirsten Dunst kisrten dunst kitap kırmızı kırmızı halı kırmızı oje kırmızı ruj kış kış bakımı kısa saç kıvırcık saç kızarıklık kızıl saç klasik kohl koleksiyon koyu halkalar krem krem far kristal Kristen McMenamy Kristen Stewart kuaför kült kuru şampuan kuru yağ küt kesim kuyruk L.I.L.Y L'Air de Nina Ricci L'Eau de Chloé L'Officiel La Base Dewy Glow La Déesse Lacquer Lady Gaga Laetitia Casta LaGuna lame Lana Del Rey Lancaster Lancome lansman Lanvin Lara Stone lash amplifier LashPlus Laura Bailey Lauren Hutton Le Vernis Léa Seydoux Leighton Meester leke Lemon Meringue Les Exclusifs de Chanel Les Fleurs D'Ete Let's Dance limon Linda Evangelista Linda Rodin lip balm lip gloss Lisa Eldridge liste Liv Tyler Liya Kebede Liz Taylor Loewe Londra Lookin' To Rock Rita loose powder losyon Louise Brooks LouLou Love Magazine Luca Turin lüks Lush Flush Lip and Cheek Stain M.A.C M.I.A MAC Kanyon macenta maden suyu Madonna mağaza magenta Magic Ink Maiko Make My Lemonade Make Up For Ever Make Up Masters 2012 Make Up Your Mind Beauty Weekend Make-Up Masters Makeup Your Mind Express Yourself Making Faces makyaj makyaj çantası makyaj çıkarıcı makyaj fırçası makyaj koleksiyonu makyaj seti makyajsızlık makyör makyöz malzeme Mandy Moore manikür Marc Jacobs Marcus Piggott Margot Tenenbaum Mariacarla Boscono Marilyn Monroe Mario Sorrenti Mario Testino Marjorie Durand Mark Rothko Marni Mary-Kate Olsen maskara maske mat oje mat ruj mavi Maya Arulpragasam Mefisto mektup Melis İlkkılıç Meltem Cumbul mercan merhem Mert Alaş Meryl Streep mesaj metalik Michael Jackson Michael Kors Michelle Williams Milano Miracle Misfit misk Missoni Missy Rayder moda moda editörü Moda Haftası model Molly Sims Monica Vitti Monika Jagaciak Monoi Body Glow ll monoi tiare Moon Beam morluk Moroccan Oil Multiple Stick mürdüm ruj Musc Amande müzik nail patch Nails Inc. Naked 2 Nana nane Naomi Watts Narciso Rodriguez NARS NARSskin Natalia Vodianova Natalie Portman Natasha Poly Naz Dipçin nem nemlendirici Neo Hair Design Studio neon New West New York Nicolas Ghesquiére Nicole Richie Nina Ricci Nine D'Urso Nişantaşı No 19 Poudré No 5 Eau Premiére No:5 Noir Couture Noir Couture Mascara nostalji nota Nuance numara Nutiva Nuxe O2 D Biotic Ödül Töreni Oh My Chérie oje okuyucu Olio Lusso Olivia Palermo ombre french manikür ombre hair onarıcı öneri Opium organik organizasyon Orgasm örgü oryantal Oscar Ödül Töreni Osman Başyiğit paçuli palet pamuk Pan Am Pantone Universe paraben Paradoxal parfüm parfümör Paris parti pastel Pat McGrath Patrick Demarchelier pazar pazar pazar pazartesi pedikür peeling peggywolf pembe Penelope Cruz Penny Lane Peridot Perk Up Artist Peter Philips Peter Phillips Phenomen'Eyes Philip Lim Phoebe Philo pigment Pixie Pınar Yeğin platin Platinum Egoiste portakal Post Card by CARGO Prada Prada Candy pratik bilgi Pro-Prime protein Prrrowl pudra Pure Radiant Tinted Moisturizer Pureness Purple Khaki QNail Bar Quartz Rachel Bilson Rag and Bone Rankin Raquel Zimmermann reklam reklam filmi Rene Furterer renk renkli nemlendirici Resort 2013 retro parfüm Retrochic Rexaline Rick Owens Rihanna Rive Gauche Pour Homme Roberto Cavalli Rochas Rodarte Ron Arad Rooney Mara röportaj Rose Khaki Rouge Allure Rouge Allure Velvet Rouge Coco Rouge Coco Shine Rouge Noir ruj sabah hazırlığı sabun saç saç bakım kremi saç bakımı saç boyası saç kesimi saç kremi saç modeli saç rengi SAG Awards 2012 sağlık sahil sahne makyajı sakız Sakura salatalık Salma Hayek Sam Mcknight şampuan Samsara sanat sandal ağacı sarışın Saskia De Brauw saydam ruj Scarlett Johansson Schiap Scott Shuman Sculpting Kit Seda Yılmaz Sedat Temur Self Service selülit Sensuous Nude Separfüm Sephora Sephora Astoria Sephora by OPI Sephora Capitol Sephora Collection Sephora Demirören İstiklal Sephora Exclusive Sephora Express Sephora Fluo Sephora HAIR Sephora İstinyePark Sephora Nail Art Sephora Palladium Sephora Shine Lipstick Sephora Sonbahar/Kış 2011 Serge Lutens serum seyahat Shakira Shalimar Sharon Stone sheer lipstick Shiseido Sienna Miller Signature Lipstick sim Simon Nessman Simone Legno sinema Şirin Ediger Bayülgen şişe Sisley siyah siyah makyaj siyah nokta sıvı allık Skin Energetic smokey eyes Smoky Blue Snow White and The Huntsman So Hooked On Carmella Sofia Coppola Sofia Loren Solange Knowles Some Beauty To Love sonbahar Sonbahar/Kış 2010 Sonbahar/Kış 2011 Sonbahar/Kış 2012 Sophia Sophia Loren Sophie Dahl sorucevap SPF spor spor salonu Stella McCartney Stephanie Seymour stil Stila street style Strivectin SD Strivectin SD Sensitive Style Awards STYLE BOOM style.com Sugar Body Scrub sümbülteber Summertime De Chanel Sun Beam Sunny Diane Süper Dergi Super Foot Scrub süpermodel sürme süt sütlü su Sweet New Ride Take a Bow takma kirpik taktik Tamara Mellon Tangerine Tango Tania Sanchez tarif tatil tavsiye Taylor Tommasi Hill teknoloji televizyon temel bilgiler temizlik ten kokusu Terracotta Terracotta Inca Summer Make Up Terracotta Lady teşekkür Thakoon Thann The Coveteur The Garden of Good and Eva The Golden Globes The Hundred Classics The Little Book Of Perfumes The Multiple The Porefessional The Quickie Chronicles The Sartorialist They're Real Thierry Mugler tipografi tırnak bakımı Tokidoki Tom Ford Tom Pecheux Tommy Ton Tonik Too Faced topuz törpü Touche Eclat toz pudra trend Trésor Tru True Blood tuberose Tülin Kermen turuncu Tuxedo Twiggy Twilight uçuk Urban Decay uzun saç Valentino Vanilla Sky vanilya Vanitas Vatan Velvet Gloss Lip Pencil Velvet Matte Lip Pencil Vera Wang Verda Alaton Versace Vetiver Vidal Sassoon video vintage Visionnaire vişne çürüğü Vita Liberata Vogue Vogue Germany Vogue Japan Vogue Paris Vogue Türkiye Vogue UK vücut bakımı vücut kremi vücut losyonu vücut makyajı vücut peeling vücut yağı W waterproof White Lucency Wicked Wild Safari XOXO yara yarışma yasemin yaşlanma karşıtı Yasmin Le Bon yaz yeni sezon yenilik Yes To Blueberries Yes To Carrots Yes To Cucumbers yılbaşı yılbaşı seti You Rebel Lite YSL Yunanistan Yves Saint Laurent Zeynep Özatalay zeytinyağı Zulu