Esmeray, bir önceki kaş seansımızda şöyle bir cümle kurdu: 'Acaba sana şöyle incecik bir eyeliner mı çeksek kalıcı? Belli belirsiz...' Yok canım... Ne kalıcı eyeliner'ı... Bunu duyduktan hemen bir sonraki saniyede, seneler önce başka bir makyöz tarafından kurulmuş şu cümle geldi aklıma: 'Her daim Türkan Şoray gözleri yapmalısın sen, asla far kullanma. Bir tek eyeliner, maskara ve biraz da allık." Hmmm... E iyi güzel de... Ben eyeliner kullanamıyorum ki!!! Sürmek, çekmek, uzatmak, kuyruk yapmak... Bunların hiçbirini yapamıyorum. Yukarıda gördüğünüz o yoğun, siyahtan da siyah, dikkati şak diye üzerine kitleyen gözlerden biri asla benimki olamıyor!
Solda Clinique'in kuru, pudralı kalemi. Kullandım, çizgisi çok kalın oluyor. Sağda Chanel'in efsanevi likit eyeliner'ı. Denedim, çizgiyi aynı kalınlıkta çekmeyi beceremiyorum, ayrıca eyeliner'ı çektiğim noktayla kirpiklerim arasında illa boş, beyaz bir alan kalıyor. Beni çıldırtıyor. Saatlerce uğraşıp süründükten sonra hemen pamuğa sarılıp, yağlı göz makyaj temizleyicileriyle kanvası sıfırlıyorum. Bence göz makyajımın en güzel hali de o zaten. Kendinden geçmiş, yerle bir olmuş eyeliner.
Mesela bu kız... Şu kız. Karla. Kısacık saçlarını nasıl uzatacak diye (ben de aynı yollardan geçiyorum ya şimdi) takibe aldığım bir insan. Kendi kendine çekmeyi başardığı bu kuyruklu eyeliner'ını çok beğendim. Kaşlar açık renk, dudaklar hafifçe renklendirilmiş, yüzde başka hiçbir şey yok. Modern, iddialı, güzel. Aynanın karşısına geçip ben de denedim. Sonuç: Felaketin fevkinde.
Aynı Karla gibi makyajını her daim kendisi yapan Marilyn'e dönüp bakalım. Evet ya, Marilyn. Hani şu beyaz elbisesiyle mazgalların üzerinde durmaya özen gösteren, Kennedy ailesini birbirine katan, kız çocuğu sesli kadın. Bildiniz siz onu... Eyeliner'sız tek bir karesine rastladınız mı bugüne kadar? Asıl beceri hem üstten hem de alttan iki minik kuyruk çekerek, göz şeklini iyice bademleştirmek zaten. Böylece gözlerin etrafına minik bir kuş kanadı takmış oluyorsunuz, bakışlarınız yukarı kalkıyor. Seksi, dinç ve genç görünüyorsunuz.
Sonra bir de Met Gala fotoğraflarında makyajıyla dikkatimi çeken Mary-Kate Olsen'ın koyu bronz farla yarattığı kuyruk var. Her şeyden önce bu makyajdaki bronz tonlarına bayıldığımı söylemeliyim. Çevre yolunda çiçek satan çingene kızlar, bazen bu halde çıkar karşımıza. Onlarınki güneşte kavrulmaktan ve biraz da hijyen eksikliğinden oluyor ama doğal kahve tonlarının kemikleri belirginleştirip yüzde oyunlar yaratmasına bayılıyorum! O küçük kızların da çok güzel olduğunu düşünüyorum. Sonra da 'ne diyorum ben ya' deyip vicdan azabı duyuyorum. İnsan her yerde mi makyaj görür?!
Ne diyorduk? Evet, farla yaratılan sahte eyeliner etkisi... Bu arada fark ettiyseniz üst kirpik çizgisinde tam kıvamında kalınlıkta bir sıvı eyeliner yerini almış zaten. Sadece kuyruk bronz farla yapılmış. Şimdi izninizle ben bunu bir deneyip geleceğim... O et rengi dudaklar için de Chanel ruj koleksiyonumdan uygun bir renk seçeceğim.