Bu hafta sonu, Cumartesi ve Pazar günü, saat 13:00-18:00 arasında, hepinizi Sephora Astoria'ya bekliyorum. 'Make Up Your Mind Beauty Weekend'in ilk bölümü, bu hafta sonu başlıyor!!! Makyaj çantanızı yanınızda getirmeyi unutmayın.
29.2.12
'Tutumlu' makyaj
Into The Gloss'un yaratıcısı Emily Weiss'ın yüzüne aşina olmanız büyük ihtimal, zira kendisi birçok kozmetik markası için 'kıpkısacık filmler' hazırlıyor. Blogunda ise kendi makyaj rutinini adım adım gösteren bir video yayınlamış. Sabah kalkıp makyajsız cildiyle ayna karşısına kuruluyor ve başlıyor çalışmaya... Videoyu seyrederken Weiss'ın baz, kapatıcı, fondöten ve Benefit Benetint'ten ne kadar az kullandığına dikkat edin lütfen. Yüzünüze fondöten ya da kapatıcı sürerken, 1 ya da 2 'pump' sıkmanız yeter. Daha fazlası makyajınızın bir tabaka gibi görünmesini sağlar.
İyi seyirler 10dakika'cılar!
28.2.12
Milan Part II
Bir çeşit 'Godfather' gibi düşünün siz onu. Milan'ı yani... Aslında kendisini illa bir filme benzeteceksek Prada'nın şu hemen üstteki cesur hareketini hesaba katarak 'Neon Swan' diyebiliriz. (Filmin adı oydu değil mi... ha ha, evet...)
Upuzun, dümdüz, ekstra parlatılmış ombre saçlar... Neon turuncu kaşlar. Siyah, mor ve buz beyazının yardımıyla vahşi bir kuşu kıskandıran gözler. Sokağa böyle çıkmanızı beklemiyorum (ya da bilmiyorum, neden beklemeyeyim ki), ama makyaj konusunda ilham almak için malzeme aradığınız bir dönemdeyseniz, bundan daha artistik, daha Miuccia-vari bir şey bulamazsınız.
Pucci'de ise kendi etrafımızda 180 derecelik bir dönüş yaparak vahşi rüzgarımızı bir kenara bırakıyoruz ve kaşlarımızı tarayarak sakinleşiyoruz. Bu jelle tarandıktan sonra spreyle sabitlenen (adeta saç muamelesi gören) kaşlar konusunda biraz kararsızım. Etkileyicilik ve iticilik konusunda kesişebiliyorlar. Aynı kümeler gibi...
Ara not: Model bize bakmadığında daha mı güzel görünüyor ne?...
Roberto Cavalli'deki şu makyaj beni çok heyecanlandırdı. İşte makyaj budur. O göz pınarındaki Peridot rengi (Peridot ve yeşil altın renk olarak birbirine çok yakın bir yerlerde), kaş kemiğine doğru yol alan satüre mor, ve alt kirpik çizgisine yerleşmiş o yeşil!!! Bu makyajı da tavuskuşları kıskanır mesela. Kuzguni siyah saçlarıyla da beni kıskandıran en alttaki modelden gözlerimi alamıyorum. Bu makyajı biraz daha basitleştirebilir, üst kirpik hizasına mor, alt kirpik hizasına yeşil çekerek (hele bir de kahverengi ya da siyahsa) gözlerinizi iyice ortaya çıkarabilirsiniz. Lacivert ve yeşilin de güzel bir ikili olduğunu söylemeliyim. Mücevher renkleri... Safir ve zümrüt.
Dolce&Gabbana ile bir kere daha sakinleşiyoruz. Derin derin nefesler alıyoruz. Sonra da veriyoruz. Kendimizi limon ağaçlarıyla bezeli bir İtalyan kasabasında buluyoruz. Biraz Sophia (Loren) biraz Monica (Bellucci ya da belki Vitti)'yiz. Pembeyiz. Ama neon pembe değil. Tenle birebir uyumlu, içinde kahverengi tınılar taşıyan, kadınsı bir pembe.
Sonra karanlık tarafımız yeniden hortluyor ve kendimizi Versace defilesinde buluyoruz. Göz kapaklarımızı hırs ve karanlık bürümüş. Neyse ki o sevimli kâküllerimiz var. Kaşlarımız ise ortada görünmüyor. Bir süreliğine 'aradığımız kaşlarımıza ulaşılamıyor'. Bu kadar yoğun bir göz makyajıyla belki de böylesi daha iyi.
Fendi, kaşa faça atıyor. Grinin en açık tonuyla, sanki 'bir arkadaşınız duvarını bu sofistike ve mesafeli renge boyarken dayanamayıp size de bulaştırmış' havasında yapıyor bunu. Ben bu görüntüye bayıldım. Yapar mıyım? O başka mesele. Bu arada geçtiğimiz sezonun örgüsünün 'ıslak saç' versiyonuyla yeniden karşımızda olduğunu fark ettiniz herhalde...
Raf Simons'un göz yaşartıcı bomba (ya da bilenleriniz bilir, Sulugöz ciklet) edasındaki vedasının fotoğrafları tüm bloglarda paylaşılırken, biz Jil Sander kadınının bir bahar meyvesini andıran dudaklarına odaklanalım. Tenin geri kalanını tertemiz bırakalım, hiç ellemeyelim ki Raf kızmasın. Saçları da 'a la Gwyneth' (Oscar'a katılan fit ve hip elf görüntüsü) at kuyruğu yapalım. Kulakların hemen üzerinden o at kuyruğunu azıcık hırpalamaya ve saçın o bölgesini hafifçe bollaştırmaya özen gösterelim.
Bir başka favorim de Marni. Pembe, yalnızca taze bir renk vermek için değil kemik yapısını belirginleştiren gölgeler yaratmak için de kullanıldı Sonbahar/Kış 2012 defilelerinde. Bu pembe, Dolce&Gabbana'daki skalanın aksine, biraz daha turanj ve canlı. Ama asla neon değil, pop değil. Kim ne derse desin, gözün hemen üzerine düşen, yoğun bir perçemin tüm dikkati göze çektiğine, kadınsı ve seksi bir görünüm yarattığına inanıyorum ben.
Missoni'de ise bir tek saçı beğenebildim. Parçalara ayrılmış, sanki iç içe geçmiş gibi duran bu saçı sevdim. 'Saç parsellemek' böyle bir şey olsa gerek...
27.2.12
Marcel Nars
NARS'ın buruşuk suratlı fotomodeli Marcel, aramızdan ayrılmış. Kendisinin müthiş bir resmi benim de banyomda asılı. Web sitesinde dört ayaklı çocuğu Marcel için özel bir bölüm yaratan François ve ekibi bana bir kere daha şunu düşündürdü: Köpekleri arkadaş kabul eden, o kafayla hareket eden her markanın hem makyaj çantamda hem de başımın üzerinde yeri var.
26.2.12
'Eh', 'fena değil', 'hmmm', 'güzel ya...' gibi sönük yorumlarla şenlendirdiğimiz bir Oscar gecesinin ardından...
10 dakika'da saç/makyaj konusunu masaya yatırıyoruz bir kere daha. 84. Oscar Ödül Töreni, orta karar bir geceydi. Hep bir 'ama', hep bir tereddüt, hep bir isteksizlik vardı, Hollywood aktörleri ve biz ekran başındakiler açısından... Fazla uzatmadan haşin yorumlarımıza başlayalım.
Angelina Jolie'nin bu küstah, bu kendine fazlasıyla güvenen hallerini (nedense bu seneki törende daha da umursamaz ve her şeyin üzerinde bir tavır sergiliyordu) çekilmez bulduğum için şu üstte gördüğünüz kusursuzluğa şapka çıkaramayacağım. Evet, her şey yerli yerinde. Ama bir başka şey de var ki insana kafasını çevirtiyor.
Bérénice Bejo'nun yeni saç rengi (bakınız üstte), 'En İyi Kadın Oyuncu' adayı Viola Davis tarafından da benimsenmişti. Umarım bu gereksiz çaba, bir film içindir. 'The Artist'de beni güzelliğiyle de etkileyen Bejo'nun makyajını ekranda, fotoğraflarda olduğundan daha çok beğenmekle birlikte... bu saçı anlayamadım. Ne modelini ne de rengini...
Cameron Diaz'ı da biraz ne yapacağını şaşırmış hallerde buldum kırmızı halıda. Sanki saçı ve makyajı bitmeden terk etmiş otel odasını. Diaz, her zaman biraz savsak, pasaklı ve kaygısızdı ama bunu müthiş bir incelikle yapıyordu. Mavi gözlülerin siyah kalem kullanırken çok dikkatli olması gerekiyor. Bu da dipnot.
Mesela sarışın/mavi göz kategorisinin en başarılı isimlerinden Gwyneth Paltrow'a bakalım. Kendisi modern ve çarpıcı bir Tom Ford'un içinde parlıyordu resmen. Elbisesini geçelim, o elf taklidi yapan sivri kulaklarını saklama gereği duymamasına, önü sıkı, arkası bol, yine oldukça modern at kuyruğuna ve altın tonlarıyla yapılmış makyajına odaklanalım. Benim için gecenin en güzel kadınlarından biriydi. Üstelik bu kez, risk de almıştı. Bunu görmek hoştu.
Jennifer Lopez, nam-ı diğer J.Lo. Onda Sophia Loren kırıntıları görüyorum. Her daim kadın, seksi ve gösterişli olmaya ant içmiş bir kişi kendisi. Şu üç 'yuvarlaklı', dairesel topuzları neden yapıyor, zaten yeterince güzel bir yüze ve vücuda sahip değil mi diye geçiriyorum içimden.
Meryl Streep, 'En İyi Kadın Oyuncu' konuşmasının başında kocasına, hemen sonrasında ise makyörüne teşekkür etti. Kendisiyle 15 senedir birlikte çalışan makyörü, belli ki Meryl'in yüzünü artık çok iyi tanıyor. Işıl ışıl, porselen cildini ve o harika kemik yapısını ortaya çıkaran, sanki yokmuş gibi duran ama aslında gayet de var olan makyajını çok sevdim.
Michelle Williams. Kısa saçlarını çok beğeniyorum, çok seviyorum. Onu her ödül töreninde böyle görmekten çok sıkıldığımı söylemek zorundayım yine de. İsterdim ki o saçlarını belki daha farklı tarasın, bu sahte çocuk gülümsemesini silsin yüzünden, belki biraz daha eyeliner/rimel/far eklesin mönüye... Biraz daha farklı bir Michelle görmemize izin versin yani...
Geniş kafa yapısının birçok şeye mani olduğunu düşündüğüm Natalie Portman'ın şu fotoğrafına bakınca makyajı konusunda her şeyin gayet yolunda olduğunu, öte yandan saçla ilgili bazı sorunlarımız olduğunu fark ediyorum. Belki de 'Closer'daki kâküllü, kulak hizasındaki saçlarına geri dönmeli.
Penélope Cruz'un dünyanın en güzel kadınlarından biri olduğunu bize Woody Allen kanıtladı. Başka yönetmenler de kanıtladı. Kırmızı halı üzerinde takındığı (saç/makyaj/elbise) yaşlı tavrı anlayamıyorum. Sessizliğimi koruyorum.
Rooney Mara. Kesinlikle törenin en güzel kadınlarından biriydi. O kadar taze, modern, net ama bir yandan da o kadar peri kılıklı bir görünüm yarattı ki kendine... Yarattı diyorum çünkü Mara'nın geçmişine uzanırsanız şu yukarıdaki fotoğrafa şaşırıp kalırsınız. Saç ve makyajın, silüetin, önden, arkadan ve gerekirse yandan güzel görünmesi mühim ve etkileyici bir şeydir. Mara'da durum buydu.
Güzellik konusunda ikinci sırada benim için Rose Byrne var. Ona da şöyle hafif arkadan hafif yandan bakın, sonra da yandan yakın.
Sandra Bullock'un makyajına ise işte şu kadar yakından bakma şansına sahipsiniz. Ne mutlu size...
'The Descendants'ın genç yıldızı Shailene Woodley'nin de bir şeyleri yanlış yaptığı kanısındayım. Filmde çok daha genç ve güzel görünüyordu. Bu saç ve makyajı fazla donuk, fazla olgun buldum. Giydiği, muhafazakar ama doğru vücutta bir o kadar seksi olabilecek Valentino Couture, krem rengi elbise de onun için doğru bir seçim değildi bence. Yanaklı bir genç kadın olarak makyajını da daha farklı yapabilir, boyut yaratarak kemik yapısını daha ince gösterebilirdi.
Yani sabahın ilk ışıklarına kadar (ve halen) beni bilgisayar başında alıkoyan Oscar Töreni'nin benim için saç ve makyaj galipleri Rooney Mara, Gwyneth Paltrow ve Meryl Streep. Gözlerim Charlize Theron ve Cate Blanchett'ı aradı. Onların mevcudiyetinde, durum farklı olabilirdi.
24.2.12
İstanbul'da da bir tane oluşu beni mest ediyor
La Déesse, Nişantaşı Teşvikiye Caddesi üzerinde kapılarını açalı çok oldu ama ben bir türlü ziyaret etme fırsatını bulamamıştım. Bir de yeni açılan bir yere hemen pat diye gitmektense, o heyecanın dinmesini, markanın/mağazanın iyice oturmasını beklemeyi her zaman tercih ederim. Ilgım, Birgül (henüz sadece Birgül'le tanıştım aslında) ve bu iştahımı kabartan projeleriyle tanışmadan önce kafamda belirlediğim bir standart vardı: La Déesse'in Milano'da yaşadığım süre boyunca her hafta mutlaka ziyaret ettiğim Il Profumo kadar hoş bir yer olmasını ümit ediyordum. (Bu arada yolu Brera'ya düşenler, bu eski eczane dekorlu ama içi muhteşem parfümlerle dolu mağazayı mutlaka görmeli) Ne mutlu bana, artık bizim de niş bir parfüm butiğimiz olduğunu gururla ilan edebilirim!
Mesela bu dünya üzerinde bildiğiniz ne kadar seksi kadın varsa (hatta belki siz ve anneniz de bunlardan biridir) hepsinin bir dönem mutlaka kullandığı Fracas isimli bir kült parfüm vardır. Robert Piguet'nin sümbülteber ve yasemin etrafında döndürdüğü bu koku, haklı bir yer edinmiştir kendine. Onu biliyordum da benim meyve notalarıyla daha taze ama yine de bir o kadar seksi bulduğum Calypso'yla La Déesse'de tanıştım.
Sonra esas Keiko Mecheri'den bahsetmek zorundayım. Japon minimalizmi işte böyle bir şey. Parfümün hiç kafa karıştırmadan, burnu yormadan, üç ya da dört nota etrafında, bugüne kadar hiç rastlanmamış bir yorumla ortaya çıkması. İnsanın başını döndürmesi (iyi anlamda, ağır geldiği için değil). Mecheri, parfüm koleksiyonunu yeniledi kısa bir süre önce. Daha oturaklı, daha şık, daha da özel hale getirdi. Mesela benim koklar koklamaz aşk yaşadığım Umé. İsmini mi daha çok sevdim yoksa kendini mi... Onu da bilemiyorum. Erik, kamelya ve sansaca'nın karışımı bu egzotik kokteyl, tüm Mecheri parfümleri gibi bir doz is ve duman da taşıyor. Hafif tütsülenmiş bir tazelik yani. Yummy!!!
Sonra Cuir Cordoba ve Isles Lointaines var. İsimlere dikkat! Cuir Cordoba güderi, zambak yağı (iris butter), sedir ve Türkçe'ye çevrildiğinde saçmasapan bir hale gelen howthorne blossom'dan oluşuyor. Benim tenime yakışmadığı için üzüldüğüm bir koku. Isles Lointaines ise uzak adalar gibi kokuyor gerçekten de. Siz hayal edin, sonra bir bakın bakalım hayalinizdeki uzak ada öyle mi kokuyor...
Maison Francis Kurkdjian, butikte bulabileceğiniz başka bir kült parfüm evi. Kurkdjian, gelmiş geçmiş en net ve iddialı parfümerlerden biri olarak tanınıyor. Bu da haklı bir ün. Bir alt fotoğrafta gördüğünüz Lumiére Noire, aslen Catherine Deneuve için yaratılmış, daha sonra özel izinle koleksiyona dahil edilmiş. Müthiş bir parfüm.
Keşfetmemiş olduğum ve bir de İsviçre meselesine çok şaşırdığım için (evet, biliyorum tüm parfüm dünyası tapınıyor bu çakı memleketine ama ne bileyim... ben parfümü hep Fransızlara hediye etmek istiyorum) YS. UZAC koleksiyonu da beni benden aldı. Aslen müzisyen olan Vincent Micotti'nin yaratıcılığına şapkamı defalarca çıkardım. Hayalleri canlı tutmanın yolunun delilik olduğunu düşünüyormuş, işte zaten anlaştığımız şu cümlesinden belli.
Kokusuz bir çiçek olarak kabul edilen laleye, (tabii ki beyaz lale, başka rengi mi var ki onun) çok farklı, çok dominant bir kış yorumu getirmiş Micotti. Lalenin öyle koktuğunu hayal etmiş. Bergamut, safran, pembe biber ve kadifemsi kayısı, şişenin üzerinde yazan 'Dominante Blanche?' sorusunun yanına kocaman bir 'evet!!!' yazdırıyor. Tenimde henüz denemedim. Denemekten de korkuyorum. Ya bir saniyemi bile onsuz geçirmek istemezsem?!?
Parfüm dünyasında şu son yıllarda karşımıza çıkan 'dominant beyaz' hikayesi de pek hoşuma gidiyor. Normalde beyazın temiz, saf, hafif bir şey olması beklenirken, bu müthiş yaratıcı parfümerler, bizlere yoğun, etkili, feminen formüller hediye ediyor. Beyazın ağırlığı siyahtan çok daha fazladır bana kalırsa... Benim de kafamdaki beyaz, dominant ve dik başlı. Öyle serin, hafif, mentollü bir şey değil.
İnsanın aklına bir şakayı ya da büyüyü getiren Pohadka, ateş, rüzgar ve buna bağlı olarak kül etrafında dönüyor. Eğer ki benim gibi isli puslu kokular konusunda hevesliyseniz bu parfümü mutlaka denemeniz lazım. Herkese göre değil ve bu yüzden çok daha güzel. Taze çimen ve sarı tütün, isli vanilya ve yasemin başrolde. Micotti, bu parfümü Lavaux'daki bağ evinde geçirdiği bir sonbahar akşamını düşünerek tasarlamış. Gökyüzünün hafifçe islendiği, müthiş bir anı parfüm olarak teninizde taşıdığınızı düşünün.
La Déesse'in kadife perdelerini izleyip içeri süzüldüğünüzde (randevusuz süzülemiyorsunuz ama) kendi parfümünüzü yaratmak gibi hoş bir aktiviteye doğru ilerliyorsunuz. Bu konuyu başka bir yerde deşmeyi planladığım için sessizliğimi koruyorum. Eğitimli bir parfümer olan Ilgım, işte bu seans sırasında devreye giriyor ve 'kör test' denen, burun odaklı bir parfüm arayışında sizi yönlendiriyor.
Ben, dayanamadım Birgül Ulucan Öztürk'e birkaç da soru sordum. İşte cevaplar.
La Déesse'in kurulma hikayesini merak ediyorum.
Ortağım Ilgım'la birlikte yaklaşık 1,5 sene önce şirketimizi kurduk, Parfüm Tasarım Atölyesi. Ilgım zaten parfümer ve bu alanda uzun süredir çalışıyordu. Ben de uzun
süren perakende ve satış alanında tecrübe edinmistim. Birlikte
şirketimizi kurarak İspanyol bir esans firmasının Türkiye
distribütörlüğünü aldık. Bu şekilde parfümeri dünyasının yüksek hacimli
tarafına adım attık ama en başından beri aklımızda olan, Türkiye'de
henüz yer edinememiş, bizim gönlümüzde taht kurmuş niş markaları bir
araya toplayabileceğimiz bir butik açmaktı. Aralık ayında Nişantaşı'nda
açılan butiğimiz La Déesse için ön çalışmalarımız 6 ay kadar sürdü.
Floransa'da yapılan Fragranze Niş Parfümeri fuarında ve Cannes'da
yapılan Duty Free fuarında Türkiye'ye getirmek istediğimiz markalarla
toplantılar ve sunumlarımızı gerçekleştirdik ve onları ikna ettik. Çünkü
niş markaların tek kaygısı ticari olmadığı için, çalışacakları
kişilerin onlarla aynı vizyona sahip oldukları konusunda ikna olmaları
gerekiyor. Sonrasında marka kimlik çalışmasını Haluk Erkmen'le yaptık,
mağaza dekorasyonu için Metin Adıgüzel'le çalıştık ve kapılarımızı 20
Aralık'ta açtık.
Bugüne kadar sizi en çok etkileyen, bu işi yapmanız için sizi cesaretlendiren, gizliden gizliye ilham veren parfümer kimdir?
Olivia Giacobetti'nin sade ama bir o kadar etkileyici ve akılda kalıcı tasarımlarını çok beğeniyorum. Francis Kurkdjian beni he zaman şaşırtıyor, henüz 24 yaşındayken YSL Le Male'i tasarlamış olması zaten parfümeri dünyasının dahisi olarak kendine yer edinmesini sağlamış. Bir de kendisi parfümer olmasa da Frederic Malle'in ortaya çıkardığı konsept, birer sanatçı olan parfümerlere istediklerini yaratabilecekleri boş bir tuval vermesi bence çok yaratıcı! Mağazalarındaki sıcaklık ve sizde yarattığı daha da çok keşfetme isteği La Déesse'i yaratırken bana çok ilham verdi.
Ortağınızla iş bölümünü nasıl yapıyorsunuz?
Ilgım kişilerin kendi kokularını yaratabilecekleri workshop'lardan ve önümüzdeki aylarda başlayacağımız Bespoke tasarım'lardan sorumlu. Ben markanın PR, marketing, mağazada taşıdığımız markalarla iletişim ve mağazanın genel operasyonundan sorumluyum.
La Déesse'in şimdilik en popüler ve en ilgi çeken parfümü hangisi?
Ormonde Jayne'den Ormonde Woman ve Maison Francis Kurkdjian'dan Lumiére Noir.
Siz hangi parfümü kullanıyorsunuz?
Keiko Mecheri'den Isles Lointaines kullanıyorum.
Kendiniz için bir parfüm siparişi verseydiniz onu nasıl tarif ederdiniz?
Bir bahar gününde, küçük ve şirin bir leylak bahçesinde çayımı yudumladığım anı temsil edecek bir koku isterdim.
Maison Francis Kurkdjian'ın yeni lansmanı Oud hakkında neler düşünüyorsunuz? Değişik bir yorum olmuş.
Oud biliyorsunuz çağımızın en nadir bulunan ve en pahalı doğal hammaddesi. Francis Kurkdjian'ın tasarımında Oud'un oryantal havasının batı modernliği ile birleştirmesi bence çok güzel olmuş. Oud içeren kokular genelde Doğu kültürlerini cezbederken, bu tasarımın birçok Batı ülkelerinde de beğenileceğini düşünüyorum.
Bugüne kadar sizi en çok etkileyen, bu işi yapmanız için sizi cesaretlendiren, gizliden gizliye ilham veren parfümer kimdir?
Olivia Giacobetti'nin sade ama bir o kadar etkileyici ve akılda kalıcı tasarımlarını çok beğeniyorum. Francis Kurkdjian beni he zaman şaşırtıyor, henüz 24 yaşındayken YSL Le Male'i tasarlamış olması zaten parfümeri dünyasının dahisi olarak kendine yer edinmesini sağlamış. Bir de kendisi parfümer olmasa da Frederic Malle'in ortaya çıkardığı konsept, birer sanatçı olan parfümerlere istediklerini yaratabilecekleri boş bir tuval vermesi bence çok yaratıcı! Mağazalarındaki sıcaklık ve sizde yarattığı daha da çok keşfetme isteği La Déesse'i yaratırken bana çok ilham verdi.
Ortağınızla iş bölümünü nasıl yapıyorsunuz?
Ilgım kişilerin kendi kokularını yaratabilecekleri workshop'lardan ve önümüzdeki aylarda başlayacağımız Bespoke tasarım'lardan sorumlu. Ben markanın PR, marketing, mağazada taşıdığımız markalarla iletişim ve mağazanın genel operasyonundan sorumluyum.
La Déesse'in şimdilik en popüler ve en ilgi çeken parfümü hangisi?
Ormonde Jayne'den Ormonde Woman ve Maison Francis Kurkdjian'dan Lumiére Noir.
Siz hangi parfümü kullanıyorsunuz?
Keiko Mecheri'den Isles Lointaines kullanıyorum.
Kendiniz için bir parfüm siparişi verseydiniz onu nasıl tarif ederdiniz?
Bir bahar gününde, küçük ve şirin bir leylak bahçesinde çayımı yudumladığım anı temsil edecek bir koku isterdim.
Maison Francis Kurkdjian'ın yeni lansmanı Oud hakkında neler düşünüyorsunuz? Değişik bir yorum olmuş.
Oud biliyorsunuz çağımızın en nadir bulunan ve en pahalı doğal hammaddesi. Francis Kurkdjian'ın tasarımında Oud'un oryantal havasının batı modernliği ile birleştirmesi bence çok güzel olmuş. Oud içeren kokular genelde Doğu kültürlerini cezbederken, bu tasarımın birçok Batı ülkelerinde de beğenileceğini düşünüyorum.
La Déesse L'Art Du Parfum
Teşvikiye Cad. No:113/2 Nişantaşı
Tel: 0212 230 00 22
www.ladeesse.com.tr
23.2.12
-Hello Flawless Oxygen Wow -Hello Ayşecan
Yorgun olduğunuz ve olduğunuz gibi göründüğünüz bir akşam, evinizin kapısından içeri girdiğinizde karşınızda bir adet Benefit torbası (bu güzelliğe torba demek de istemiyorum, Benefit kağıt çanta olarak bahsedeceğim kendisinden) sizi bekliyorsa... İşte o zaman her şey yoluna girecek demektir.
Hello Flawless Oxygen Wow'la ilgili heyecanımı sizlerle daha önce paylaşmıştım ve ne mutlu bana, heyecanlanmakta haklıymışım. Oxygen Hydrating Complex denen mucize, adeta cilt bakımı yapıyor. Dayanamayarak günden kalmış makyajımın üzerine incecik bir tabaka sürdüm, o bitmişliği bir güzel örttü. Parlama yapmadı. Cildimi ne ıslakmışçasına pırıl pırıl ne de kuru gösterdi.
Hücrelerin nefes almasına izin veren bir fondöten sürdüğünüzde hem cildinize büyük bir iyilik yapmış oluyorsunuz hem de o 'beton' görüntüyü engellemeniz kolaylaşıyor. HFOW, çevresel faktörlere ve strese karşı cildinizi koruyor. SPF 25'i de unutmayalım. Yaşlanma karşıtı C ve E vitaminleri de bonus.
Benim için fondötende en önemli detaylardan biri de pompa. O pompanın üzerine iki kere bastırdığınızda, yeterli ürünü parmaklarınızda bulmanız gerek. Benefit, bu konuyu da halletmiş.
Eğer ki Hello Flawless pudrayı daha önce kullandıysanız, bu fondöten hakkında ikna edilmeye zaten ihtiyaç duymuyorsunuz demektir.
Rana benim için Petal (I'm Plush & Precious), Ivory (I'm Pure 4 Sure) ve Honey'i (I'm So Money) uygun görmüş. Fotoğrafta bu birbirine çok yakın renkler arasındaki farkı görebileniniz var mı bilmiyorum. Ciltler arasındaki çeyrek ton farkı için bile ayrı bir renk mevcut seride. Flawless pudrada da bu durum aynıydı. Hatta ben yazın cildim bronzlaştığında üçlü serinin orta koyuluktaki tonunu, iyice karardığında ise en koyusunu kullanmıştım.
Hello Flawless Oxygen Wow, ister fırçayla ister parmakla uygulanabilecek, incecik bir yapıya sahip. Rötuş konusunda da zorlanacağınızı sanmıyorum. Bu kadar ince yapılı fondötenlerin en büyük artısı, gün içinde tazeleme şansınızın (eğer ki ihtiyaç duyarsanız) olması.
Çok yakında Sephora raflarında yerini alacak bu müthiş ürünü kaçırmayın derim.
22.2.12
Ciao bella! Come va?
Biraz hain bir yorumla başlamak isterim Gucci Sonbahar/Kış 2012 defilesi saç/makyaj raporuma: Rachel Zoe (ismini Nicole Richie gibi ünlüleri giydirerek duyurdu, hani şimdilerde kendi televizyon şovunu da yapmakta) Natasha Poly'nin şu 'Milanese Rapunzel' halini görseydi (tabii ki de görmüştür ve belki de bu benzerliğin podyumda yürümesinde payı bile vardır) kıskançlık alevleriyle yanar kavrulur ve en değerli Chanel elbisesini iki saniyede parçalardı. Çünkü şu yukarıda gördüğünüz, seksapelinin her damlasını uzun uzun içine çeken kadın tipolojisi, Zoe'nin olmak için çırpındığı şeyin ta kendisi.
Dedikoduya son vererek, içinde şarap rengi ruj, beyaz göz kalemi, aydınlık/gölge oyunu, rengi açılmış kaş gibi doksanlarda rastladığımız tüm klişe güzellik oyunlarından parçalar barındıran Gucci makyajına geçiyorum. Dudaklardaki 'plastik fantastik' etkinin gücü, bu sezon YSL'in piyasaya sürdüğü Rouge Pur Couture Vernis à Lévres'le tescillenmişti zaten. Kırmızının üzerine bir kat siyah ya da kopkoyu mor geçerek elde edebileceğiniz bir ruj rengi bu. İçinde yaşaması pek kolay değil; yemek yerken, bir şey içerken ve hatta konuşurken sürekli 'dişime mi yapıştı', 'dağıldı mı acaba' gibi kaygılar yaşayabilirsiniz.
Gözün içine çekilen bembeyaz göz kalemi, mavi ve yeşil gözlerde muhteşem bir aydınlık yaratıyor, evet. Ancak eğer kahverengi ya da siyah gözlüyseniz beyaz yerine buzlu lila ya da pudra rengi gibi bir seçeneğe yönlenmelisiniz.
Bu makyajın en mühim noktası, tüm makyajbilirlerin en sevdiği şey: Gölgelendirme. Natasha Poly'nin elmacık kemiklerinin hemen altından geçen bronz gölgeye dikkat! Alnı, göz altı, burun kemiğinin hemen üzeri, dudak üstü ve göz pınarlarında ise abartılı bir aydınlık mevcut.
İtiraf etmem gerekiyor: Tüm kısa saç propagandalarıma rağmen bu 'yarım at kuyruklu Rapunzel' modelini çok beğendim. Özellikle hemen altta görülen tersine gölgelendirme (uçlar diplerden daha koyu renkte) bu saça çok yakışmış.
Pudranızla gölgelendirme yaparken amacınızın (eğer ki gerçek bir Gucci kızı olmanın peşindeyseniz) porselen bir cilt yaratmak olduğunu unutmayın. Cildinizde iki uç tonun belirmesine fırsat vermeyin. Geçişler yumuşak, çıplak gözle fark edilmez olmalı.
Buyrun bu da bonus:
Subscribe to:
Posts (Atom)
Labels
10dakikagecikiyorummakyajımbitmedi
15 Eylül 2011
1925
1990
2010 top 10
2011
2011 Yılbaşı
2012
40
5 Couleurs Eye Palette
5 Kutu Güzellik
A Scent Eau de Parfum Florale
Abbey Lee Kershaw
Acqua Di Gio
Acqua Di Gioia
Adios
afro
Afterglow
Agyness Deyn
aksesuar
Alaçatı
Alberto Morillas
Alex Box
Alexa Chung
Alexander Wang
Ali MacGraw
Alien
alışveriş
ALL
All Decked Out
allık
Allure Sensuelle
Almodovar
Almost Nude
altın
Amarige
ambalaj
amber
Amira Ahmed
Amra Cerkezovic
Ana Claudia Michels
Anais Anais
Angel
Angel Eau de Toilette
Angel Innocent
Anna Sui
anneler günü
antioksidan
ara ton
aralık
Arizona Muse
Armani
Armani Privé
aseton
Asmer Ayak Sağlığı Merkezi
Astrid Berges Frisbey
Autumn Leaves
Ava Gardner
aydınlatıcı
Azra
B.right Radiant Skincare
backstage
Backyard Bill
badem esansı
badem yağı
Baiser Volé
bakım
bal
Balenciaga
Balm Urgency "Boo Boos" Express Solution Skin Repair
Balmain
balyaj
Bambi Northwood-Blyth
banyo
banyo köpüğü
Barbara Paley
Bare Minerals
baz
beach hair
Beauty Bomb
Beauty Knife
Bella Swan
Belle D'Opium
Ben Gorham
Benefit Bad Gal
Benefit Bathina
Benefit Benetint
Benefit Brow Bar
Benefit Cosmetics
Benefit Crescent Row
Benefit Lipscription
Benefit Ooh La Lift
Bengali
Bento Box
Bepanthen
beslenme
Best Buys of 2011
beyaz
Beyoncé
Bi-Facil
Bimba Bosé
Biotherm
Biphase
bitkisel yağ
Black Swan
Blake Lively
bleach
Bleu de Chanel
blog
blogger
blonde
Blu-Ray
Blue Denim
bob
Bobbi Brown
Body Oil
Body Scrub
Body Wash
Bombay-Paris
bordo
bordo ruj
Bottega Veneta
Boy George
Brad Pitt
Brasil Dream
Brazilian Keratin Treatment
Bremenn
Brigitte Bardot
bronz
bronzlaştırıcı pudra
Brunette Eyes
buğday
Burberry Body
Burberry Prorsum
butik parfüm
Butter Shine Lipstick
Bvlgari Jasmin Noir
Byredo
C vitamini
California Nail Bar
Calyx
Cambon
Cameron Diaz
Cannes
çanta
CARGO
Carla Bruni-Sarkozy
Carmen Kass
Caroline Sieber
Carrie Bradshaw
Cartier
Cashmere Mist
Catherine Deneuve
catwalk
çekim
Celine
Cem Bora
Ceylan Atınç
Ceylan Çapa
Cha Cha Tint
Chance Eau Fraiche
Chance Eau Tendre
Chanel
Chanel Allure
Chanel Chance
Chanel No. 5
Charlize Theron
Charlotte Casiraghi
Charlotte Gainsbourg
chignon
Chloé
Christian Dior
Christina Ricci
Christy Turlington
Chubby Stick
Chunky Cherry
çiçek
çikolata
çil
cilt
cilt bakımı
cilt kremi
cilt temizliği
Çin
Claire Danes
Clarins
Claudia Schiffer
Clinique
Clinique Happy
Coco Chanel
Coco Eau de Parfum
Coco Mademoiselle
Coco Noir
Coconut Grove
Codie Young
concealer
Constance Joblanski
Contemporary 10
Coralista
Cosmopolitan
Couture 2011
Couture 2012
Cozy
Cristalliste
Crystal Renn
Cumhuriyet Bayramı
Cut By Fred
Dahlia Noir
Daily Energizer
Dalan
dantel
Daphne Groeneveld
Daphné Hezard
DayWear
DazedandConfused
dedikodu
defile
Delight
Demi Moore
Deniz Tokgöz
deniz ve güneş
Deniz Yeğin İkiışık
dergi
dermatolog
Dessin Du Regard
detay
Diana Vreeland
Diane
Diane Keaton
Diane Kendal
Diane Kruger
Diane Von Furstenberg
Diba
Dick Page
Dior Addict
disk
DIY
dizi
doğal
doğal makyaj
doğal yağ
Dolce and Gabbana
Donna Karan
dore
dövme
Drew Barrymore
Dries Van Noten
dudak bakımı
dudak dolgunlaştırıcı
dudak kalemi
dudak kontürü
dudak nemlendirici
dudak parlatıcı
düğün
duş jeli
E vitamini
Eclipse
eczane
Editions De Parfums Frédéric Malle
ekstra
el bakımı
El İstanbul
el kremi
Elele
Elena Anaya
Elie Saab
Elizabeth Taylor
ELLE Türkiye
ELLE UK
Ellen Barkin
elmacık kemiği
Elodie Bouchez
Elsa Schiaparelli
Emily Weiss
Emma Watson
Emmy
Enchanted Glamourland
Ensar Cantürk
Erborian
erkek
Ernest Beaux
eşantiyon
Esmeray Yıldırım
Essenza
Essie
Esteé Lauder
Estée Lauder
estetik
Eva Herzigova
Eva Mendes
Evan Rachel Wood
evde yap
Even Better Eyes
Exfoliating Face Disc
express serisi
Express Solution Fatigue Eraser
eyeliner
Ezgi Tanlak
Face Forward
facebook
far
far paleti
Fashion Night Out
Federico Grigorini
fetiş
film
Fioravanti
flashback
floral
FNO
fondöten
fotoğraf
François Berthoud
François Demachy
François Nars
Franziska Müller
Freckles Crayon
Fred Farrugia
Frédéric Malle
Freja Beha Erichsen
Frenzy
Frida Kahlo
Funny Face
Gabrielle Chanel
GAP
Garancé Dore
Gaultier
gelin
Gemma Ward
Génifique
Georgia
Giambattista Valli
Gigi
Ginta Lapina
Giorgio Armani
Gipsy
Girl Meets Pearl
Girls
Gisele Bundchen
Givenchy
Glowla
Golden Globes
Gönül Ergenekon
göz çevresi
göz farı
göz kalemi
göz makyajı
Gözde Atakoğlu
Grace Kelly
Grammy
Graphite
gri
Gucci
Guerlain
Guido Palau
Guilty
gül suyu
güneş
güzellik
Gwen Stefani
Gwyneth Paltrow
haber
haki
hamam
Hanneli Mustaparta
happy pastels
Harmonie De Printemps
Harper's Bazaar
hassas
Hazal Yılmaz
HBO
Head Mistress
Healthy Glow Powder
Heath Ledger
hediye
Helena Christensen
Hello Flawless
Hello Flawless Oxygen Wow
Herborist
Hi Panda
High Beam
High Brow
High Brow Glow
High Impact
hikaye
hindistancevizi
Hint
holiday collection
Holiday Palette
Hollywood
hot now
Hotel Costes
Huile de Corps
Huile Prodigieuse
HydraQuench
Hypnose
Hypnose Precious Cells
I Love Chanel
i-d
I'm Glam
Idealist
IFW 2010
IFW2010
ikon
ilham
ilik bakımı
ilkbahar
İlkbahar/Yaz 2011
İlkbahar/Yaz 2012
İlkbahar/Yaz 2013
Illamasqua
Illusion D'Ombre
illüstrasyon
ince telli saç
inci
indirim
Industrie
Inés De La Fressange
İngiltere
Instant Bucolique
InStyle
Interview
İnto The Gloss
İsabel Lucas
Isabella Rossellini
Issey Miyake
İstanbul
İstinyePark
It-Blue
İtalya
ışık ve gölge
J'Adore
Jac Jagaciak
Jak and Jil
January Jones
Jean Paul Gaultier
Jeanine Lobell
Jenna Menard
Jennifer Connelly
Jennifer Lopez
Jennifer Love Hewitt
Jessica Alba
Jiji
Jil Sander
Jimmy Choo
John Frieda
Josephine de la Baume
juicy tubes
Justjellycat
kabarık saç
kabuki
Kabuki Artisan Brushes
kadifemsi göz çevresi
kadın
kahverengi
kajal
kakül
kampanya
kapak
kapatıcı
Karl Lagerfeld
Karla's Closet
Karleidoscope
kaş
kaş açmak
kaş farı
kaş fırçası
kaş kalemi
kaş seti
Kat Dennings
Kate Middleton
Kate Moss
Kate Winslet
Katie Holmes
Katy Perry
Keira Knightley
Kelly Framel
Kemal Baykar
Kenzo Jungle L'Elephant Perfume
Kenzo parfüm
Kérastase
keratin
kese
kesim
Kevyn Aucoin
keyif
khol
kirpik
kirpik bakımı
Kirsten Dunst
kisrten dunst
kitap
kırmızı
kırmızı halı
kırmızı oje
kırmızı ruj
kış
kış bakımı
kısa saç
kıvırcık saç
kızarıklık
kızıl saç
klasik
kohl
koleksiyon
koyu halkalar
krem
krem far
kristal
Kristen McMenamy
Kristen Stewart
kuaför
kült
kuru şampuan
kuru yağ
küt kesim
kuyruk
L.I.L.Y
L'Air de Nina Ricci
L'Eau de Chloé
L'Officiel
La Base Dewy Glow
La Déesse
Lacquer
Lady Gaga
Laetitia Casta
LaGuna
lame
Lana Del Rey
Lancaster
Lancome
lansman
Lanvin
Lara Stone
lash amplifier
LashPlus
Laura Bailey
Lauren Hutton
Le Vernis
Léa Seydoux
Leighton Meester
leke
Lemon Meringue
Les Exclusifs de Chanel
Les Fleurs D'Ete
Let's Dance
limon
Linda Evangelista
Linda Rodin
lip balm
lip gloss
Lisa Eldridge
liste
Liv Tyler
Liya Kebede
Liz Taylor
Loewe
Londra
Lookin' To Rock Rita
loose powder
losyon
Louise Brooks
LouLou
Love Magazine
Luca Turin
lüks
Lush Flush Lip and Cheek Stain
M.A.C
M.I.A
MAC Kanyon
macenta
maden suyu
Madonna
mağaza
magenta
Magic Ink
Maiko
Make My Lemonade
Make Up For Ever
Make Up Masters 2012
Make Up Your Mind Beauty Weekend
Make-Up Masters
Makeup Your Mind Express Yourself
Making Faces
makyaj
makyaj çantası
makyaj çıkarıcı
makyaj fırçası
makyaj koleksiyonu
makyaj seti
makyajsızlık
makyör
makyöz
malzeme
Mandy Moore
manikür
Marc Jacobs
Marcus Piggott
Margot Tenenbaum
Mariacarla Boscono
Marilyn Monroe
Mario Sorrenti
Mario Testino
Marjorie Durand
Mark Rothko
Marni
Mary-Kate Olsen
maskara
maske
mat oje
mat ruj
mavi
Maya Arulpragasam
Mefisto
mektup
Melis İlkkılıç
Meltem Cumbul
mercan
merhem
Mert Alaş
Meryl Streep
mesaj
metalik
Michael Jackson
Michael Kors
Michelle Williams
Milano
Miracle
Misfit
misk
Missoni
Missy Rayder
moda
moda editörü
Moda Haftası
model
Molly Sims
Monica Vitti
Monika Jagaciak
Monoi Body Glow ll
monoi tiare
Moon Beam
morluk
Moroccan Oil
Multiple Stick
mürdüm ruj
Musc Amande
müzik
nail patch
Nails Inc.
Naked 2
Nana
nane
Naomi Watts
Narciso Rodriguez
NARS
NARSskin
Natalia Vodianova
Natalie Portman
Natasha Poly
Naz Dipçin
nem
nemlendirici
Neo Hair Design Studio
neon
New West
New York
Nicolas Ghesquiére
Nicole Richie
Nina Ricci
Nine D'Urso
Nişantaşı
No 19 Poudré
No 5 Eau Premiére
No:5
Noir Couture
Noir Couture Mascara
nostalji
nota
Nuance
numara
Nutiva
Nuxe
O2 D Biotic
Ödül Töreni
Oh My Chérie
oje
okuyucu
Olio Lusso
Olivia Palermo
ombre french manikür
ombre hair
onarıcı
öneri
Opium
organik
organizasyon
Orgasm
örgü
oryantal
Oscar Ödül Töreni
Osman Başyiğit
paçuli
palet
pamuk
Pan Am
Pantone Universe
paraben
Paradoxal
parfüm
parfümör
Paris
parti
pastel
Pat McGrath
Patrick Demarchelier
pazar
pazar pazar
pazartesi
pedikür
peeling
peggywolf
pembe
Penelope Cruz
Penny Lane
Peridot
Perk Up Artist
Peter Philips
Peter Phillips
Phenomen'Eyes
Philip Lim
Phoebe Philo
pigment
Pixie
Pınar Yeğin
platin
Platinum Egoiste
portakal
Post Card by CARGO
Prada
Prada Candy
pratik bilgi
Pro-Prime
protein
Prrrowl
pudra
Pure Radiant Tinted Moisturizer
Pureness
Purple Khaki
QNail Bar
Quartz
Rachel Bilson
Rag and Bone
Rankin
Raquel Zimmermann
reklam
reklam filmi
Rene Furterer
renk
renkli nemlendirici
Resort 2013
retro parfüm
Retrochic
Rexaline
Rick Owens
Rihanna
Rive Gauche Pour Homme
Roberto Cavalli
Rochas
Rodarte
Ron Arad
Rooney Mara
röportaj
Rose Khaki
Rouge Allure
Rouge Allure Velvet
Rouge Coco
Rouge Coco Shine
Rouge Noir
ruj
sabah hazırlığı
sabun
saç
saç bakım kremi
saç bakımı
saç boyası
saç kesimi
saç kremi
saç modeli
saç rengi
SAG Awards 2012
sağlık
sahil
sahne makyajı
sakız
Sakura
salatalık
Salma Hayek
Sam Mcknight
şampuan
Samsara
sanat
sandal ağacı
sarışın
Saskia De Brauw
saydam ruj
Scarlett Johansson
Schiap
Scott Shuman
Sculpting Kit
Seda Yılmaz
Sedat Temur
Self Service
selülit
Sensuous Nude
Separfüm
Sephora
Sephora Astoria
Sephora by OPI
Sephora Capitol
Sephora Collection
Sephora Demirören İstiklal
Sephora Exclusive
Sephora Express
Sephora Fluo
Sephora HAIR
Sephora İstinyePark
Sephora Nail Art
Sephora Palladium
Sephora Shine Lipstick
Sephora Sonbahar/Kış 2011
Serge Lutens
serum
seyahat
Shakira
Shalimar
Sharon Stone
sheer lipstick
Shiseido
Sienna Miller
Signature Lipstick
sim
Simon Nessman
Simone Legno
sinema
Şirin Ediger Bayülgen
şişe
Sisley
siyah
siyah makyaj
siyah nokta
sıvı allık
Skin Energetic
smokey eyes
Smoky Blue
Snow White and The Huntsman
So Hooked On Carmella
Sofia Coppola
Sofia Loren
Solange Knowles
Some Beauty To Love
sonbahar
Sonbahar/Kış 2010
Sonbahar/Kış 2011
Sonbahar/Kış 2012
Sophia
Sophia Loren
Sophie Dahl
sorucevap
SPF
spor
spor salonu
Stella McCartney
Stephanie Seymour
stil
Stila
street style
Strivectin SD
Strivectin SD Sensitive
Style Awards
STYLE BOOM
style.com
Sugar Body Scrub
sümbülteber
Summertime De Chanel
Sun Beam
Sunny Diane
Süper Dergi
Super Foot Scrub
süpermodel
sürme
süt
sütlü su
Sweet New Ride
Take a Bow
takma kirpik
taktik
Tamara Mellon
Tangerine Tango
Tania Sanchez
tarif
tatil
tavsiye
Taylor Tommasi Hill
teknoloji
televizyon
temel bilgiler
temizlik
ten kokusu
Terracotta
Terracotta Inca Summer Make Up
Terracotta Lady
teşekkür
Thakoon
Thann
The Coveteur
The Garden of Good and Eva
The Golden Globes
The Hundred Classics
The Little Book Of Perfumes
The Multiple
The Porefessional
The Quickie Chronicles
The Sartorialist
They're Real
Thierry Mugler
tipografi
tırnak bakımı
Tokidoki
Tom Ford
Tom Pecheux
Tommy Ton
Tonik
Too Faced
topuz
törpü
Touche Eclat
toz pudra
trend
Trésor
Tru
True Blood
tuberose
Tülin Kermen
turuncu
Tuxedo
Twiggy
Twilight
uçuk
Urban Decay
uzun saç
Valentino
Vanilla Sky
vanilya
Vanitas
Vatan
Velvet Gloss Lip Pencil
Velvet Matte Lip Pencil
Vera Wang
Verda Alaton
Versace
Vetiver
Vidal Sassoon
video
vintage
Visionnaire
vişne çürüğü
Vita Liberata
Vogue
Vogue Germany
Vogue Japan
Vogue Paris
Vogue Türkiye
Vogue UK
vücut bakımı
vücut kremi
vücut losyonu
vücut makyajı
vücut peeling
vücut yağı
W
waterproof
White Lucency
Wicked
Wild Safari
XOXO
yara
yarışma
yasemin
yaşlanma karşıtı
Yasmin Le Bon
yaz
yeni sezon
yenilik
Yes To Blueberries
Yes To Carrots
Yes To Cucumbers
yılbaşı
yılbaşı seti
You Rebel Lite
YSL
Yunanistan
Yves Saint Laurent
Zeynep Özatalay
zeytinyağı
Zulu