Bugün gördüğüm bu fotoğraf beni kahkahalara boğdu. Sizlerin de yüzünde en miniğinden bir tebessüm oluşturabilmesi için hemen tanıştırma faslına geçmeliyim. Sağdan başlayalım. Daha önce 10dakika'da öve öve bitiremediğim (ve hâlâ da her satırını hak ettiğine inandığım) El İstanbul'un biricik Sedat Temur'u karşınızda. Saç, kendisine ait. Gözlükler, kendisine ait. O ifade, kesinlikle kendisine ait. Dergilerde görüp beğendiğimiz çoğu saç ve makyajda imzası bulunan Sedat'ın hemen yanındaki kişi ise... Benim teyzem! Saç, Yıldırım'a ait. Gözlükler ve ifade ise kendisine. Cumartesi gününün ilk saatlerini El İstanbul'da geçirip, Yıldırım'ın ellerinden çıkma güzel bir saç kesimiyle taçlandırılınca... Sedat demiş ki: "Sen kabardın, ben zaten kabarığım. Çok benzedik, haydi gel bu anı ölümsüzleştirelim!". İşte El İstanbul'u bu yüzden seviyorum. Yalnızca güzel saç kesmek, taramak, etkileyici makyajlar yapmakla yetinmiyor. Eğlenmeye de bakıyor. Beni de mutlu ediyor, teyzem Nükhet'i de.
Güzel hafta sonları 10dakika'cılar!