3.11.11
Her şeyden önce...
Dün yapılan lansmanın en heyecan verici haberlerinden birini paylaşmak istiyorum sizlerle. İstanbul'un en güzel, en kaliteli, en temiz nail bar'larından (bu konseptin ülkemize gelmiş olmasına da ayrıca seviniyorum, kuaförde manikür olayı nedense midemi kaldırmıştır hep...) QNail Bar'da kutladım Essie ojelerin Türkiye'ye gelişini. Neredeyse bir sene oluyor. İşte bu aydan itibaren, renk skalası ve kimyasal madde içermeyen tırnak arkadaşı tavrıyla beni mest eden bu ojeler Sephora'da satılmaya başlıyor!
Essie'nin kış renklerini görme fırsatınız oldu mu bilmiyorum ama Bobbing For Baubles (sisli puslu kopkoyu mavi-laci), Brooch The Subject (nude nude nude!!) ve bir de Size Matters (femme-fatale kırmızı) listenize acil giriş yapmalı. Bunun dışında markanın klasikleşmiş renklerinden Red Nouveau (mat domates kırmızısı), Au Natural (en sevdiğim, 'yokmuş numarası yapan' ojelerin en şahanesi) ve Alligator Purse (kiremit), bu sezonun tırnak modasına da uyumlular. Ha bir de sonbahar koleksiyonunun güzide parçası Very Structured (kiremit-kahve-tarçın rengi) var ki son aylarda tırnaklarımdan eksik olmadı. Hakiyle granitin mükemmel bir karışımı olan Power Clutch'ı da es geçmeyin derim. Ha bir de Velvet Voyage (antrasit-mor)... Bir de Poor L'il Rich Girl (kan kırmızısı)...
Sonu yok bu listenin, gider de gider...
Lezzetli yemekler gibi.. Ne güzel anlatmışsın.. Renkler karaktere bürünmüş gibi :) Essie'nin gelmesi de çok güzel haber..
ReplyDeleteAh bi de cevap versen yorumlara A.C... :)
Bloguma da beklerim...
http://lunaparkqueen.blogspot.com
veriyorum:)
ReplyDeletehepsine yetişemiyorum ama... bir soru sordun atladım mı? öyleyse hemen sor, cevap vereyim:))
sevgiler,
aC.
very structured ve power clutch benim de bir süredir aşık olduğum ojeler. :)
ReplyDeletebu arada fall 2011 koleksiyonunu gördüm ve senin saydığın 3 renk dışındaki diğer 2 renge bayıldım ben de. School of Hard Rocks - Cocktail Bling. ve tabi ki Bobbing for Baubles kesinlikle koleksiyonun favorisi benim için.
üsteki acik mavi güzelmis <3
ReplyDeleteAman Tanrım konuştu! :))) Geçen bir postun altına yazmıştım cevap alamadım senden, o zaman fırsat bu fırsat tekrar yazayım :)
ReplyDelete"Ben saçlarım için bakım kremi/maskesi arıyorum. Ama öyle bir olsun ki, Koleston'un Loreal'in boya kutularının içinden çıkan boya sonrası kremler oluyor ya minicik hani hiç bitmesin istediğimiz.. :) İşte öyle bir etkili olsun istiyorum.. Loreal'in günlük ürünleriyle aynı performansı alamıyorum. Kerastese kullandım, o da güzeldi.. Başka tavsiyen varsa, çok ihtiyacım var, bloguma da cevap bırakabilirsin.. Teşekkürler, Sevgiler :)"
http://lunaparkqueen.blogspot.com
Şimdi... Fiyat aralığına göre sıralarsam...
ReplyDeletePantene'in maskesi oldukça kuvvetli ve düzenli uygulandığında fark ediyor. Onun bir üstü aktarda yaptırılan badem yağı ve jojoba gibi karışımlardan saça sürmek ve haftada en az iki kere yarım gün saçı o yağları yıkamadan bekletmek. Bir üst seviyede Sebastian'ın nem serisindeki maskesi yer alıyor. Kuaförlerde satılıyor. Onun da bir üstü benim çok sevdiğim Davines'in maskesi... Zaten markaların nem maskesi tek oluyor. Ancak önemli olan saçının neye ihtiyacı olduğunu bilmen. Neme mi yoksa proteine mi?
Sevgiler,
aC.
Hımm benim saçım kalın telli ve kuru.. Neme ihtiyacı var ama proteine de var mı bilmiyorum açıkkçası.. O aktardan aldığım karışım o kadar iğrenç kokuyor ki, blogumda da paylaştım hatta, gerçekten parlattı ama o kokuya dayanamıyorum :) Sebastian ve Davines'i araştırayım o zaman.. Kerastase'den hiç bahsetmemişsin? Çok tşekkürler cevabın için, öpüyorum :)
ReplyDeletehttp://lunaparkqueen.blogspot.com