11.10.11

Havaların soğumasını fırsat bilen ben...

























... buram buram gül ve yasemin kokan ama bunu yaparken yasemin notasını içeren diğer her parfümden beş adım önde gitmeyi ta yıllar öncesinden beceren bir klasiğe, Coco'ya, döndüm.


1984 doğumlu Coco'nun olfaktif açılımını yapmak gerekirse: Üst notalarda mimoza, frangipani ve mandalina. Ortada portakal çiçeği, Bulgar gülü ve yasemin. En altta (ki zaten en çıldırtıcı yeri de burası) labdanum, amber tohumu, opopanax, benzoin, tonka çekirdeği ve vanilya.


Parfümleri renklerine göre ayırıyorum ben, turuncular bir şekilde tenime uyum sağlıyor genelde. Turuncu rengi de benzoin, opopanax, amber ve labdanum gibi sıcak, etkileyici notalar sağlıyor. Bir de duş jelini bulabilsem bir yerlerde!


Okuyucuya not: Başka bir turuncu, Prada Candy, şehrimize iniş yapmış, pasaport kontrolden geçmiş, İstanbullu olma yolunda. Kendisini 10dakika'da okuyup bana ilgi dolu mailler atanlarınıza duyurulur.


Okuyucuya ikinci not: Şu sıralar çok revaçta olan bir parfümsel durum da 'ten kokusu'. Tenin üzerine çıkmayan, içine yerleşen parfümler. Bunların da rengi sarıyla pudra arasında değişiyor. Önümüzdeki günlerde sizler için onları da sıralayacağım.







10 comments:

  1. Givenchy Organza'nın duş jeli aradığın turuncu olabilir mi? Parfümü kadar silajı yüksek ancak bir tık daha hafif.

    ReplyDelete
  2. sana parfum danisma sorusu; stella mc cartney'nin ilke ve o en klasik mor sisedeki (kendi adiyla ayni) parfumu hakkinda ne dusunuyorsun? bu tarif ettigin tenin altinda kalma olayini ben bir onunla yasadim ama ne hikmetse bulunmasi nerdeyse imkansiz tek parfum! cok ciddi takip ve talep halindeyim, duyurulur! sen connection larini kullanip bir numara yapamazmisin ? : ) beauty gurum olarak sana uzun zamandir sorucaktim, coco yu gorunce hatirladim : )

    ReplyDelete
  3. o kokuyu çok severim ben ve sana da çok yakıştırırım. biz tanıştığımızda da onu kullanıyordun. ben duty free'lerde görüyorum zaman zaman. ama gözümü kulağımı açık tutacağım ve bağlantılarımı kullanacağım. hiç jo malone red roses denedin mi? aslında stella'yı özel kılan şey gülle birlikte peony kokuyor olması. yani senin bu iki notayı barındıran bir şeye ihtiyacın var. bir de stella'da kesinlikle amber de var, eminim buna. ben bir düşüneyim. hatta şu sephora'daki 10dakika gününü sana da haber vereyim. orada birlikte arayalım sana güzel bir parfüm:)

    ReplyDelete
  4. Coco kesinlikle kusursuz ve benzersiz bir karışım.Koklamaktan büyük zevk aldığım ve Chanel in en çok sevdiim kokusu.Coco sıradışı ve benzersiz.Piyasa da birçok parfümün muadilini bulabilirsiniz ama Coco nun asla!!

    ReplyDelete
  5. Sevgili Monsieur,

    'Biraz amber biraz misk'e şöyle bir göz attım ve parfüm zevkimizin oldukça benzediğini fark ettim. Bir de Türk bir erkeğin parfüm üzerine blog yazıyor olması çok hoşuma gitti. Dünyada parfüm sektörünün erkek tekelinden yeni yeni kurtulmaya başladığını düşünecek olursak bu durumda tuhaf kaçacak bir şey yok zaten ama yine de ülkemiz için pek iç rahatlatıcı buldum ben:)


    Coco'yu kendimle özdeşleştiriyorum ki parfüm konusunda çok şıpsevdiyimdir...

    Coco, Shiseido Feminite Du Bois, Kenzo Jungle Elephant, Jo Malone Pomegranate Noir... son senelerdeki vazgeçilmezlerim bunlar.

    Blogunuzu listeme aldım.


    Parfüm için giymek kelimesini kullanmanızdan dolayı 'acaba çeviri mi yaptınız' diye kuşkulandım bir an...

    İtiraf ediyorum.


    Sevgiler,
    aC.

    ReplyDelete
  6. Tia Maria,

    Benim aradığım Coco'nun duş jeli. Yine de önerin için çok teşekkürler.

    aC.

    ReplyDelete
  7. Sevgili aC.said,

    Öncelikle yazdıklarınızı geç gördüm kusruma bakmayın.Yorumunuz için de teşekkür etmek istiyorum.Aslın da parfüm üzerin yorum yazan birçok erkek var (blogları üzerinden) ve benim sadece yapmak istediğim bu sektörü cinsiyet ayrımı olmaksızın yorumlamak.Daha doğrusu bununla birlikte farklı bir tarafını göstermek.Çünkü parfüm benim için bir sanat ve uzun uğraşlar, emekler sonucu ortaya konan bir eser.Cinsiyet ayrımı yapmak ve bunun pazarlama kısmına inersek sadece şişesini , satışını ve markasını baz alarak yorulamak inanın haksızlık olur.Farketmişseniz genelde özel markaları yorumlamayı tercih ediyorum.Çünkü genelde hepsi bu sektörün yalanından dolanından sıyrılmış tamamen sanat ve emek adına ortaya konan şahaserler.Giyinmek kelimesini birçok parfümkolik kullanıyor :) Ben bu kelimeyi kullanmayı daha çok seviyorum.Çünkü ben parfümü insanın bütünlüğünü (karakterini ,giyimini, yaşam tarzını) tamamlayıcı-yansıtıcı bir unsur olarak görüyorum,

    Sevgilerle,

    monsieur

    ReplyDelete
  8. Evet, işte ben de bu yüzden sevdim blog'u. Parfümün bir güzellik pazarlama ürünü olarak görünmesinden hoşlanmadığım için... 'Terzilik' ve 'hazır giyim' kavramları parfüm dünyasında da var elbette. Umarım bir gün İstanbul'da da bu tip butik parfüm markalarının bir arada bulunabildiği, şık bir dükkan açılır. Milano'daki Profumo gibi mesela... Frederic Malle'in Paris'teki mağazasını ilk gördüğümde çok etkilenmiştim. Belki çoktan gitmiş ve görmüşsündür. Şiddetle tavsiye ediyorum.


    Parfüm arkadaşlığımız şerefine sizden sene geçtim. Sakıncası yoktur umarım,

    Sevgiler,
    aC.

    ReplyDelete
  9. Maalesef üzülerek söyülüyorum ki ne Frederic Malle ne de Serge Lutens gibi niche markaların butiklerine uğramışlığım yok.Zaten üniversite de okuyorum ve testerlarını zar zor getiriyorum :) En büyük dileğim bu markaların Türkiye'ye gelmesi.Mesela L'artisan markasının kokularını bilmiyorum ve inanın kahroluyorum.Piyasadaki markalar bir süre sonra yetmemeye başlıyor.Ancak Hermes, Chanel vb. gibi markalarla kendimi avutuyorum.Yaratıcılık yok.Ve birçok parfümör piyasa stratejileri yüzünden kendi yaptıkları kokuları bile beğenmiyormuş.Parfümörlüğe kafayı koydum bölümümde bununla doğrultulu.Eğer yurtdışına gidersem ilk işim bu markaların butiklerinde yatmak olacak yani :) Bu arada tabiki bana sen diye hitap edebilirsin.Pek resmiyetten hoşlanmıyorum zaten,

    Sevgilerle,

    Monsieur.

    ReplyDelete
  10. Bu arada eğer Frederic Malle parfüm evine uğrama şansın olursa Portrait of a lady i denemeni şiddetle öneririm.Aynı şekilde Serge Lutens den Chergui.Coco u sevdiğin için önerdim POAL'yi ama onun kadar çiçeksi bir içeriğe sahip değil.Daha odunumsu ve dumanlı bir koku.Ayrıca parfüm arkadaşı olduğumuza sevindim,

    Sevgiler,

    Monsieur.

    ReplyDelete