18.3.11
Emma Watson süpürgesini bırakıp makası eline alınca...
... Lancome'un yüzü olarak buldu kendisini. Cadı kimliğini geride bıraktığından beri kendisinden daha az keyif aldığım bir gerçek. Tüm kısa saç yanlısı hallerime rağmen (neden acaba?) içinde yaşamakta inat ettiği bu Pixie modeli de bir türlü yakıştıramıyorum ona. Öte yandan Marie Claire UK'de yayınlanan kampanya çekim arkası fotoğrafları, karşımıza çıkacak sonucun pek de fena olmayacağını işaret ediyor.
Bunları dedikten hemen sonra şu üstteki fotoğrafla karşılaşıyorum ve tüm fikrim değişiyor yeniden... O saç rengi, o fazla uzun ense ve favoriler, o şapka... bilemiyorum...
Kampanyayı her zamanki gibi Mario Testino çekiyor. Çekimler, Paris'te, markanın evinde gerçekleşiyor.
Makyaj ve güzellik konusunda yorum yapmak için biraz erken, yakın çekimler yok burada. Ancak, kıyafet anlamında başarılı bir kombinle karşı karşıyayız. Androjeni ve romantizm bir arada.
Daha önceleri Juliette Binoche, Kate Winslet gibi isimlerle iş birliği yapmış ve bunun olgun meyvelerini afiyetle yemiş olan Lancome, rotasını daha genç bir kitleye çeviriyor. Bir yandan Emma Watson, bir yandan Julia Restoin Roitfeld. Vogue Paris efsanesi Carine Roitfeld'in biricik kızı da bir Lancome kampanyasında yer alacağını duyurmuştu. Sanıyorum onun görevi cilt bakım ürünlerini tanıtmak olacak. Kendisi Genifique serisinin ciddi bir müdavimi haline geldiğini Into The Gloss'a itiraf etmişti birkaç gün önce.
Bu gençleşme hareketini bir yandan sevinçle karşılıyorum çünkü Lancome, çok güzel ürünlere sahip bir marka ve 'yaşlı' ruhu yüzünden 35 yaş öncesinin makyaj çantasına girmekte zorlandı tüm bu yıllar boyunca. Fred Farrugia'nın Juicy Tubes fenomeni sayesinde kırklı yaşları bir süreliğine terk edip ergen hayranlar edinmişti kendisine ama 25 ve 35 arasındaki o pek mühim kitleyi (kozmetik canavarı bizler) bir türlü yakalayamıyordu. Bakalım Mademoiselle Watson bu durumu nasıl değiştirecek...
No comments:
Post a Comment