8.12.10

Shalimar hikayeleri

































Guerlain'in kült parfümü Shalimar, ismini Pakistan'ın ünlü Shalimar Bahçesi'nden alıyor. Hikaye de parfüm gibi bir klasik: Bir han, bir kadın, o kadın için inşa edilen olağanüstü güzellikte bir bahçe ve yine aynı adamın günümüze bıraktığı bir saray. Taj Mahal'den bahsediyorum, evet.

Shalimar, kapılarını bergamutla açıyor. Bahçede ilerledikçe burnumuza yasemin ve gül kokuları geliyor. Toprağın derinliklerinde ise opopanax, vanilya, zambak ve tonka çekirdekleri gizli. Shalimar, pudralı bir yapıya sahip değil ancak tende pudralaşıyor. Doğu'nun oryantal ve gizemli dünyasına Parizyen bakış...

Shalimar'ın tarihçesine ve bugüne kadar hazırlanan reklam kampanyalarına şöyle bir baktığımızda, kendisinin her daim kadın ve kadınsı kaldığını fark ediyoruz. Shalimar, tüm kırılganlığının ve zarafetinin içinde gizli bir güç barındırır. Bu yüzden o şişeyle bir kere tanışan bir daha vazgeçemez. Arada yasak aşklar yaşayabilir ve zaman zaman piyasaya sürülen daha genç ve daha modern parfümlere şöyle bir göz kırpabilir ama tilki, eninde sonunda Guerlain dükkanına dönecektir.




Şu yukarıdaki illüstrasyon da pek bir Shalimar, pek bir şıkmış...

No comments:

Post a Comment