2.1.12

İşgal ettiğimiz ten























Sinematografik tesadüf olur ya, şu yazıyı yazdığım günün akşamında yine Chanel'in çok şık bir çıkarmasını izlemeye gittim. Almodovar'ın 'The Skin I Live In' gibi çok da güzel bir isme sahip olan filmini hepinize şiddetle tavsiye ediyorum. Film hakkında tek bir ipucu bile vermeyi reddediyorum. Ancak şunları söylemekten bir zarar gelmeyeceği kanısındayım.




























- Chanel, bir başka kült film sahnesine daha imza atmış. En iyisini almayı alışkanlık edinmiş bir adamın bir kadına makyaj önerisi bir kutu dolusu Chanel'den başka ne olabilir?
- Film, 'en iyi makyaj' dalında aday olabilmeliydi.
- Son sahnelerde karşınıza çıkan o güzelim göz makyajının neyle yapıldığını merak edeceksiniz tabii. Illusion D'Ombre 83 numara: Illusoire.
- Makyöz Karmele Soler (altta harıl harıl çalışırken görüyorsunuz kendisini) Almodovar'ın başka filmlerinde de görev almış. Keşke bana da makyaj yapsa.
- Film, beni idealize ettiğimiz 'pürüzsüz ten' konusunda da düşündürdü biraz. Bu açıdan bakmak biraz yüzeysel olsa da Vera, disiplinli bir kamp hayatı yaşıyor. Ekstra düzenli besleniyor; az ve sağlıklı yiyor. Her gün düzenli olarak yoga yapıyor. İşgal ettiği tenin hakkını veriyor yani. (İpucu vermiş değilim, korkmayınız.)
- Yine aynı sebepten özellikle yakın kadrajlı bazı sahnelerde, pürüzsüz bir tenin ne kadar etkileyici olabildiğini bir kere daha görüyoruz.
- Eve gelir gelmez tonlarca su içiyoruz.
- Aktris Elena Anaya (en altta), biraz Emmanuelle Béart, biraz Juliette Binoche, biraz Julia Ormond, biraz da Audrey Tautou'yu hatırlattı bana. Baktıkça daha da güzelleşen, Fransız-vari bir güzellik. Eminim Lagerfeld onu çoktan gözüne kestirmiştir. Kendisini kampanyalarda göreceğimiz gün yakındır.





Meltem Cumbul'u beğenmek...






















... itiraf etmeliyim ki başıma sıklıkla gelen bir şey değil. Ama Harper's Bazaar'ın Ocak sayısında geriye taranmış kısa saçları, kalın kaşları ve ağır göz makyajıyla hem modern hem ultra-feminen buldum kendisini. Şu güne kadar en güzel göründüğü çekimlerden biri olmuş bu. Yüzdeki gölgelendirmeye dikkat!



Back to the future














Gelecek neler getirecek? Sorunun cevabının güzellik dünyası üzerindeki etkilerini özellikle merak ediyorum. Bundan elli sene önce silinmeyen bir göz kalemi ya da maskara, krem allık, cildi aydınlatan serum, köpük fondöten nasıl bir 'hayal ürün' niteliği taşıdıysa Leeloo'nun (yukarıdaki sahnenin hangi filme ait olduğunu çoğunuz biliyor, eminim buna) Chanel Instant Make Up Box'u da bugün, geleceğe ait gördüğümüz bir arzu nesnesi. Ama bir fark var: Güzellik dünyasının teknolojinin nimetlerinden her daim faydalandığı günümüzde, böyle bir olasılığa şaşırmıyoruz. Hatta, olmasını bekliyoruz. Olmazsa, gerçekleşmezse hayal kırıklığı yaşayabiliriz. Jak&Jil'den çaldığım şu alttaki kareyle, iddiamın altını lazerle bir kere daha çizmek istiyorum. 'Gelecek ne zaman gelecek' demeyin. Gelecek, geldi bile!!