31.10.12

Talented Mr. Hippocrates

























Annemin Yunanistan'dan kapıp getirdiği bu kavanozun içinde katı, balmumu tipinde zeytin yeşili bir cilt bakım ürünü var. Ürünün ismi yok, numarası yok, marka etiketi yok. Gizemini koruyor. Bir bakım kremi ama krem şeklinde değil. Parmağınızın ucuna değdirdiğiniz anda balmumu taklidi yapan bu katı yağ, hafifçe kayganlaşıyor ve saydamlaşıyor. Yıllar yıllar yıllar önce cildin anında emdiği, memnuniyetle içeri buyur ettiği ve yüzeyde en ufak yağlanmaya sebebiyet vermeyen bu güçlü ürünü yaratmış olan Doktor Hippocrates (Hipokrat yeminine gel!), bir sahtekar mı yoksa bir dahi mi? El yapımı bu krem, yanında bir A4 çıktısıyla geliyor. Print out! Üzerinde içerik bilgisi var: Organik zeytinyağı, balmumu, arı reçinesi, papatya, biberiye, sakız ve adaçayı. Bunun hemen altında iki ayrı liste var. Bu krem yüze sürüldüğünde: Güneş ve yaşlılık lekelerine iyi geliyor, egzemayı sakinleştiriyor, güneşten koruyor, sivilceleri yok ediyor, cildi nemlendiriyor. Vücuda sürüldüğünde: Topuk ve dirsekleri yumuşatıyor, yanıkları tedavi ediyor, yaraları iyileştiriyor. Elimde tuttuğum şey Elizabeth Arden'in Yunanlı akrabası tarafından yaratılmış, besbelli. 8 Hour Cream'in Yunanlı kuzeniyle karşı karşıyayım. Dün gece, gece kremi olarak kullandım. Bu sabah cildimi nemlendirmek için yeniden uyguladım. Yani diyeceğim o ki... Dönüp dolaşıp en doğalına, en safına, en faydalısına döneceğimiz günler çok yakındır.

14.10.12

Chanel ve Brad





























Chanel ve Catherine Deneuve. Chanel ve Marilyn Monroe. Chanel ve Vanessa Paradis. Chanel ve Ali MacGraw. Chanel ve Audrey Tautou. Chanel ve Nicole Kidman. Chanel ve Angelina Jolie? Hadi oradan! Chanel ve Brad Pitt? Neden olmasın? Dahiyane fikirler kumpanyası Chanel'in yeni iddiasıyla karşı karşıyayız. Gelmiş geçmiş en seksi, en kadınsı, en kırıtkan ve en sofistike parfümün yüzü olarak dünyanın en yakışıklı (ben bu son tanıma katılmıyorum ama Brad Pitt'in maskülen karizmasını es geçmek körlük sayılır) adamını seçmek. Müthiş bir pazarlama stratejisi. Çok şık bir pazarlama stratejisi. Sam Taylor Wood'un çektiği kampanyanın sahne arkasından bizlere yansıyan birkaç kareyi paylaşıyorum ve devamını görmek için sabırsızlıkla bekliyorum. Son iki hafta boyunca kendimi internette Brad Pitt'le özel ve kısacık anlara davet edilmiş gibi hissettim. Bir şifre girerek Mr. Pitt'in 'What's the mystery?' deyişine kulak kabarttım. Tüm bu minik oyunlar Chanel'in marka değerini yükseltiyor, zamansızlaştırıyor ve daha da önemlisi yaşsızlaştırıyor. Chanel No 5'i asla kullanmayacak binlerce kadın Brad Pitt sayesinde bu kokunun önünde bir kez daha saygıyla eğilecek ve belki Angie'nin de aynı Marilyn Monroe gibi yatağa sadece No 5 giydiğini düşünerek 'ben de bir denesem mi acaba' diyecek. Buyurun, Brad'in sesine siz de kulak verin.



7.10.12

Melis İlkkılıç: Bizim de fıstık gibi makyözlerimiz var!





































Eminim çoğunuz Melis İlkkılıç'ın işlerini moda dergilerinde görüyorsunuz, belki o müthiş makyajların hangi makyözün elinden çıktığını bilmiyorsunuz ama muhtemelen derginin o sayfasını kıvırıyor ya da daha sonra uygulamak üzere yırtıp defter arasına atıyorsunuz. Dün, Sephora İstinye Park'ta Lancôme için fırçalarını konuşturan Melis, tüm moda ve güzellik editörlerinin sevgilisidir. Çalışkan, uyumlu, yalnızca makyajda değil her estetik konuda gözü açık, kendi tarzını oturttuğu halde editöre kulak veren, müthiş bir takım arkadaşıdır. 'Ayşecan bana kim makyaj yapsın' sorusuna içim en rahat verdiğim cevaptır kendisi. Bir de çok güzel gözlükler takar hep. Bir stili, bir havası, bir cakası vardır. Sephora'da makyaj üzerine konuştuklarımızı ve ona sorduğum soruların cevaplarını haftaya Vatan Bizim Kahve'de okuyacaksınız. Makyaj konusunda her şeyi bildiğimi sanan ben, Melis'in öğrettiği bazı teknikleri (maskarayı kirpik diplerine yedirmek, yanağı renklendiren allıkla göz kapağında yaratılan tazelik gibi gibi...) bu sabah hevesle uyguladım. Seansımız sırasında masada dizilmiş onlarca fırçayı atik hareketlerle değiştiren, fırçaların sağladığı konforu sonuna kadar değerlendiren Melis'e hangi fırçayı ne için kullandığını sordum. Ve bu şekilde siz 10dakika'cılara özel bir servis sunduğumu düşünüyorum. Şimdi Melis'in dumanlı göz makyajlarının, müthiş yüz kontürlerinin tadını çıkara çıkara aşağı inin. Fırçaların olduğu fotoğrafta durun. Hemen kendi fırçalarınızı kapın. Eksikleriniz nedir? Neleri yanlış neleri doğru kullanıyorsunuz? Bugüne kadar tek bir amaç için kullandığınız fırçanızı başka hangi şekillerde değerlendirebilirsiniz? Melis'in ağzından dinleyin.


































Top 10
(Soldan sağa)

1) Allık fırçası. Her fırçayı birden çok işte kullandığım gibi bu fırçayı su bazlı fondöten fırçası olarak da kullanıyorum, çünkü ürünün homojenliğini arttırarak ince uygulanmasını sağlıyor.

2) Bu fırçayı kontür için kullanıyorum. Açılı ucu sayesinde yüzün kemik yapısına uygun hareket kolaylığı sağlıyor.

3) Bitkisel yağ bazlı fondöten fırçam. Ürünün kapatıcı özelliğini arttırıyor. Sorunlu ciltlerde, gece makyajında kullanıma uygun. Kompakt ürünler için ideal.

4) Far dağıtma, aydınlatma ve kapatıcı fırçası. Yine tek fırçayı birden çok alanda kullanmak mümkün. Çok zorda kalırsanız fondöten ve allık bile uygulayabilirsiniz.

5) Yapay kıllı, krem ürün fırçası. Krem far, krem allık ve kapatıcıyı rahatlıkla uygulayabilir, kalıcı sonuçlar elde edebilirsiniz. Toz ürünler için pek tavsiye etmem, göz çevrenizi kirletebilir. 

6) Bu fırça minik yapısıyla allık için ideal. Allığı büyük fırçayla uygulamak kadar yanlış bir şey yok sanırım. Her zaman daha minik fırçaları tercih ederseniz doğru yerlere uygulamış olursunuz.

7) Favorim! Göz farını muhteşem uyguladığım, kapatıcıyı incecik ve kalıcı uyguladığım, yer yer fondöten ve allık için de kullandığım, alın ve burun bölgesine rahatça kontür verebildiğim, tek kişilik orkestram! Makyaj bavulumda sayısı en çok olan fırça. Benim için vazgeçilmez bir mucize.

8) Minik far fırçası. İncecik gölgeler yapabildiğim bir fırça. Göz altında muhteşem sonuç veriyor. Bir bu bir de yedinci fırçayla harikalar yaratabilirsiniz.

9) Ruj fırçam. Aslında kapatıcı için satılıyor ama ben onu ruja daya uygun buluyorum. Bence kapatıcı için fazla ince.

10) Eyeliner fırçam. Kendisini sadece eyeliner uygulamak için kullanıyorum. Piyasadaki en iyi eyeliner fırçasını Make Up For Ever yapıyor. Her Sephora ziyaretimde stokluyorum.


Benden not: Melis'in M.A.C, Inglot, Make Up For Ever fırçalarını temizlemeye vakit bulamadım. Sizlerden ve tabii ki Melis'ten bu özensizlik için özür diliyorum. Fırçaları iş üstünde, böyle ürünlere bulanmışken yakalamak hoşuma gitmedi değil tabii...

6.10.12

Sanki ilk sefermiş gibi...






Chanel ve Brad Pitt bir araya gelecekse, hele bir de bu buluşma gelmiş geçmiş en ünlü, en zamansız, -e haydi söyleyelim o önemli kelimeyi- "kült" parfümün kampanyası için gerçekleşecekse, Chanel No 5'i usturuplu biçimde yeniden hatırlamak, tarihçesine şık bir video ile göz atmak gerekir. Siz de seyrederek öyle yaptınız zaten.

4.10.12

İsabel'in limon sarısı, Josephine'in akmış kızılı






































Isabel Lucas'ın çeşitli dergilerde karşımıza çıkan 'limon sarısı' saçlarını da beğeniyordum ama şu an varmış bulunduğu platin sarının en güzel hali olduğunu düşünüyorum. Zaten bence eğer platin sarıyı hakkını vererek taşıyan bir kadınsanız, başka renklere 'o gözle' bakmanıza hiç gerek yok. Bir diğer favorim de Josephine de la Baume'un akmış kızılı. Fotoğrafa göre iyice ballanan, solan ve bence daha da güzelleşen bu renk, yine çok az kadına yakışacak türden. Ve tam da bu yüzden çok özel.






Ombre: Belki de senden henüz sıkılmadık































Arkadaşım Zeynep, manikür konusunda müthiş becerikli ve cesaretlidir. Bundan seneler seneler seneler önce, henüz kimseler sürmezken (aynı saçlarına yaptığı gibi) kopkoyu morlar, siyahlar, ördekbaşı, safir rengi, gümüş filan gibi 'avangarde' tercihlerde bulunurdu. O zamanlardan beri bana önerdiği her fikri mutlaka denemek isterim. Bugün, upuzun ince parmaklarının ucunda sonbahara çok yakışacak bir patlıcan rengi salınırken dönüp 'süngerle yapılan ombre french manikürü denedin mi' diye sordu. O da ne?!!! İşte şu yukarıda gördüğünüz, beyazın (bunun renklileri de yapılabiliyor) tırnak ucuna bir çizgi gibi net şekilde değil de, belli belirsiz, pofuduk bir bulut gibi dağıtılmasıymış. Uzun tırnak konusunda çok hassas olmama (hiç sevmem, tırnak dediğin şey ete dayanır, orada uslu uslu bekler) rağmen bu ombre manikür olayı hoşuma gitti. Zeynep ve ben deneyeceğiz. Siz ne dersiniz?

Yanar döner başlıklı mucizeler































Attığınız maillerde en popüler sorulardan biri şu: "Göz çevresindeki morluk ve halkalar için bir ürün önerebilir misin?". Kozmetik dünyası, göz çevresi konusunda her daim çok hevesli ve çalışkan. Her sene teknolojinin sınırlarını zorlayan, bizleri bir adım öne götüren ve bakışlarımızı aydınlatan ürünlerle karşılaşıyoruz. Bu konuda iyi bir kobay olduğumu söyleyemeyeceğim. Yaşım 32 olmasına rağmen göz kremi bile kullanmayanlardanım. İyi bir nemlendiricinin göz çevresine de gereken özeni göstereceğini düşünüyorum. Belki de kendimi kandırıyorum... İki büyük markanın iki fantastik ürünü raflardaki yerini almışken onları tanıtayım ve böylece son iki haftanın mail'lerine de cevap vermiş olayım dedim. Eğer göz çevrenizde yaş, stres ya da yorgunluk sebebiyle, belki de yalnızca cilt tipiniz ya da renginizden dolayı, morluklardan, halkalardan, koyu gölgelerden şikayetçiyseniz, atlayın! Gidiyoruz!


İlk durak: Clinique Even Better Eyes Dark Circle Corrector
Teknolojinin nimetleri, göz ürünlerinin başlıklarına yansıyor en çok. Clinique, göz çevresine serinlik veren, sürerken hassas deriyi rahatlatan, ona olabilecek en etkili masajı yapan bir başlık tasarlamış. Bu ürünü kullanmaya başladıktan sonra (en azından hafta sonları) kapatıcınızı bir kenara kaldırabileceksiniz. Hem bakım hem de makyaj bazı görevi görüyor.
Aynı klasik kapatıcılar gibi pudra renginde, sıvı ile krem arasında gidip gelen bir yapıya sahip. Sürdüğünüzde göz çevrenizin aydınlandığını ve nemlendiğini anında fark ediyorsunuz.

İkinci durak: Lancôme Génifique Yeux Light-Pearl
Lancôme, 10 yıl süren araştırmaların ardından göz çevresi bakımında (hatta ürünün göz beyazını da daha parlak ve beyaz hale getirdiği yazıyor çeşitli bloglar) teknolojik bir devrime imza atıyor. Kendini cilt sıcaklığına göre ayarlayan, cerrahi operasyonlarda kullanılan döner başlıklı aplikatör Light-Pearl, göz çevresine masaj yapıyor, her noktaya ulaşıyor ve ürünün mükemmel formülünden en iyi şekilde yararlanmanızı sağlıyor. Bu ürünü, formülünde sıkılaştırıcı ve cildi geren maddelere de yer verdiği için daha olgun yaştaki kadınların kullanımına uygun gördüm. Eğer göz çevrenizde erken kırışıklıklar ya da sizi gerçekten rahatsız eden morluklar/halkalar yoksa lütfen bu tip ürünleri kullanmakta acele etmeyin. Ünlü dermatolog Gönül Ergenekon'un bana her fırsatta hatırlattığına göre cildimizi ağır bir ürüne vaktinden önce alıştırmak, yarardan çok zarar sağlıyor. 40'tan başlayıp ileri doğru sayanlar bu ürüne mutlaka şans vermeli.






'Çıplak' gerçek








Eğer yukarıdaki makyajlardan en az birini (muhtemelen daha fazlasını) beğeniyorsanız, makyaj masanızdaki farların kullanma tarihlerinin geçtiğini düşünüyorsanız, (mesela Chanel'in 2006'da çıkardığı dörtlü farı kazıyarak kullanmaya devam ediyorsanız) ve her şeyden önemlisi toprak tonlarının (bunun içine bronz, haki, turuncu, espresso kahvesi, koyu yeşil, vizona bakan bej, küllü kahvelerin tümü giriyor) göz makyajınızın vazgeçilmez öğesi olduğuna çoktan kanaat getirdiyseniz... Size güzel ve 'çıplak' haberlerim var. Urban Decay'in (evet, artık o da Sephora'da) Naked 2 far paleti, ihtiyacınız olan tüm tonları barındırıyor. Açıkçası, far paleti olayına inanan biri değilim, farlarımın maksimum dört tonu bir ambalajda barındırmasını isterim. Bu bronz teneke kutuyu açtığımda, başıma ne geldiğini hemen anladım: İlk bakışta aşk! Bu kadar kullanışlı bir far paletiyle daha önce hiç karşılaşmamıştım.


























Paletin içinde 12 müthiş renk dışında bir adet minik dudak parlatıcısı ve bir adet çift uçlu far fırçası bulacaksınız. Fırçanız, açık renkleri tüm göz kapağına yedirmek için de kullanılabilir, koyu renklerle gölgeler yaratmak için de. Eğer sonbaharda kendinize tek bir güzellik ödülü bahşedecekseniz, işte onu buldunuz! İlk defa ben de Sephora paketimin içine bir far paleti attım. Mutluyum, gururluyum. Şiddetle tavsiye ederim.