9.12.11
Çori çori* Chanel
Karl Lagerfeld, Hindistan'a hiç gitmemiş. Bu fotoğrafların kaynağı Style.com'a şöyle demiş: "Bir yere gitmemiş olmak orayı görmüş olmaktan çok daha ilham verici." Paris-Bombay koleksiyonu, bu tezini kanıtlıyor. Hindistan ve Fransa'nın, Coco Chanel gibi bir kadının mirasında buluşabileceği kimin aklına gelirdi. Gerçi 'Coco&Igor'da izlemiştik; Mademoiselle Chanel, Igor'un karısının yöresel elbisesini (babushka?) pek beğenmişti gardırobunu karıştırırken. Yani uzak kültürlere kapalı bir kadın değilmiş o da. Biz de takkeyi masanın üzerine koyalım ve moda/güzellik dünyasının gözünü doğuya çevirdiğini kabul edelim.
Hatta şunlardan en az birini hemen edinelim: Bindi, halhal, şahmeran bilezik, kına. Hatice Sultan gibi gerdanlıklarımızı boynumuza değil başımıza takmaya da alışalım. Bu fikir, şu an fazlasıyla arabesk gelebilir ama önümüzdeki yazı bulmadan tüm moda ikonları 'Chanel Mahal'deki yerlerini almış olacaklar. NARS'ın Rajasthan ikili farı renginden değil, isminden dolayı kapışılacak. Bardak bardak Bombay Sapphire içilecek. Herkes Hint dansı yapacak.
!!!!!!!!!!!!.
Dalga geçmeyi bırakıp Chanel'in makyaj koleksiyonunu da etkileyecek bu egzotik rüzgarı ne kadar beğendiğimi itiraf edeyim. Dünyanın hangi köşesine giderse gitsin, ilhamını ister Bizans'tan isterse Bombay'den alsın, Karl Lagerfeld ve Peter Philips bize her zaman muhteşem rüyalar gördürmeye devam edecek.
Not 1: Alttaki fotoğraflarda da göreceğiniz, Chanel'in yeni fondöteni Perfection Lumiere, çok ama çok başarılı. İlerleyen günlerde ondan söz edeceğim.
Not 2: Lagerfeld'in gözdesi Saskia de Brauw'un kısa saçları 'Hintli yarim' görünümüne bürünmesine engel olmamış.
Not 3: Aksesuarlardan vazgeçtim, o ten ve göz makyajına ne demeli? Sorarım size.
* 'Çori çori' söylemi Tülin Kermen'e aittir. Kendisini yunus sesimle selamlıyorum.
Red hot fiesta!
Sizleri bilmiyorum ama ben kırmızı ojeyi tek başına bırakıp, rol çalmasına izin vermekten hoşlanıyorum. 'Kırmızı ruj+kırmızı oje' birlikte olmak için yaratılmış gibi görünse de, fazlasıyla retro ve Elizabeth Taylor durabiliyor. Oysa üstteki fotoğrafta Freja Beha Erichsen'in bizlere 2008 tarihli Moiselle kampanyasında gösterdiği gibi, 'kırmızı tırnak+çıplak yüz' kombini modern ve çabasız. Bembeyaz bir gömleği ya da krem rengi, yün, kocaman bir kazağı, kırmızı ojeden daha iyi ne süsleyebilir? Soruyorum size.
Bunu sorduktan hemen sonra da en sevdiğim domates/kan kırmızılarını sıralıyorum buraya.
Essie Red Nouveau
Yaz kış fark etmez. Daima favorim. Uyarı: En çok beyaz tene yakışıyor. Koyu tenliler şarap kırmızılarına ya da mürdüme dönük bir skalaya yönelmeli. (Aslında sadece Red Nouveau değil, tüm gerçek kırmızılar için geçerli bu yazdığım).
Essie A-List
Kırmızının 45678 tonuna sahip Essie koleksiyonundan sadece bir renge yer vermemi bekleyemezdiniz herhalde. A-List, Red Nouveau'nun iki üç ton koyusu. Biraz daha soğuk ve mavi bir kırmızı.
NARS Jungle Red
Rujuna da bayılıyorum bu rengin. Gerçek kırmızı, vahşi kırmızı. Adı üzerinde, Jungle Red.
Chanel Pirate
Femme Fatale bir kırmızı. İşte bu kırmızıyı, ruj+oje ikilisi olarak kullandığınızda Miss Taylor'un zümrüt gerdanlıklarından birini takmak zorunda hissedebilirsiniz kendinizi. İncecik çekilmiş, siyah eyeliner ve kat kat maskarayla birleşmesi tercihim.
Sephora by OPI Personal Shopper
Pembenin en koyu rengiyle kırmızının en açığı arasında duran bu renk, nar çiçeği değil. Yanlış anlamayınız. O, bir kırmızı. Bu rengi, daha ziyade sarışınlara ve kumrallara tavsiye ediyorum. Esmerlerde pek bir Esmeralda durabilir.