28.11.11

Keşke bizim şehrimizde de yapılsa!!!















Şurada okuduğum kadarıyla Sephora NY için tasarlanan bu reklam projelerinden yalnızca üstteki hayata geçebilmiş. MINI ile gerçekleştirdikleri görsel ortaklıkta ise altta gördüğünüz cesur desenler yerine Sephora'nın siyah-beyaz çizgileri tercih edilmiş. Şehrin içinde ortadaki MINI'lerden dolaşsın isterdim ben açıkçası...

Arabayı boşverin de, asıl üstteki fikri çok sevdim. İyi bir ressam ya da illüstratör, binaların yan cephelerinde yer alan o kocaman, göz yoran, korkunç afişler yerine şöyle bir sanat eserine imza atsa daha güzel olmaz mı?


Mesela Sephora İstanbul'da bir bina seçse kendine...


Hmmm???




İki serum arasında kalmak...






















... ıssız bir adaya düşebilecek kişi için tehlikeli bir durum. Çantada iki serum birden taşımaya ne gerek var? Estée Lauder'ın Idealist Pore Minimizing Skin Illuminator serumu, sabah rutinimin vazgeçilmez bir parçası. Yaklaşık altı aydır düzenli olarak kullanıyorum ve çok memnunum. Gözenekleri küçültüyor, ciltteki yağlanmayı düzene sokuyor (bu serumun yaptığını iddia ettiği bir şey değil ama düzenli kullanımda yaşanan bir ekstra), cildin pütürlü dokusunu ipeksi hale getiriyor, aydınlatıyor, ıslak olmayan hoş bir nemlilik görüntüsü yaratıyor. Sabah kullanılması tavsiye ediliyor. Estée, Idealist'in yeni bir versiyonunu piyasaya sürdü kısa süre önce. Bu yeni serumun dokusu biraz daha kremsi ve ışıltılı. Gözenekleri küçültmek dışında ciltteki lekelerle de savaşıyor (güneş ve yaşlılık lekeleri, hassas cildin imzası kırmızılık). Ben orjinal Idealist'i tercih ediyorum. Eğer cildime makyajla sağlanabilecek bir ışıltı kazandırmak istersem (yani cildimin altına değil de üzerine yerleşecek bir pırıltı) bunu gerçekten de makyajla elde etmek isterim. François'cım (N.A.R.S!!!!!) sen beni anladın.


'E madem bu kadar kararlısın, herşeyi de çok biliyorsun, bizi neden oyalıyorsun o zaman' diyecek olursanız...



Bir de Lancome'un ('o'su şapkalı) son harikası Visionnaire (LR 2412 %4) var. Bir çeşit android. Şaka şaka... (hikaye gerçekten de bilim kurgu gibi aslında) Ultra-sofistike Lancome laboratuarında geliştirilmiş, cildin altına yerleşerek onu dönüştürme yetisine sahip bir molekül bu LR 2412. Visionnaire'in Idealist'ten en büyük farkı, kırışıklarla da savaşıyor olması. Bu, cilt serumlarında son moda bir durum. Kırışıklarla savaşırken cildi dışarıdan görülecek şekilde değiştiren (pürüzsüzleştiren, aydınlatan, bu sayede makyaja da harika bir baz olan) ürünler, şu sıralar başrolde. Visionnaire'in sabah-akşam, hassas göz çevresi dahil yüzün her yerine sürülmesini öneriyor Lancome.


Bu serumu çok merak eden ben, listeme ekledim. Son iki aydır geceleri Visionnaire, sabahları Idealist kullanıyorum. Yani Lancome'un bu limon kokulu serumu, Estée Advanced Night Repair'in (hani şu kahverengi, ilaç şişesi kılıklı, güzel ambalajlı, kült serumun) yerini aldı. Sonuç: Her şey yolunda, cildim iyi durumda Houston. Ama acaba:

a) Cildimi ona iyi gelen serumlarla beslediğimi düşünürken aslında yoruyor olabilir miyim?
b) Bu iki seruma yer buldum da Gönül Ergenekon'un mutlaka kullan dediği C vitaminini nereye sıkıştıracağım?
c) Visionnaire sabah akşam kullanılabiliyorsa, bir de üstüne ilk kırışıklıklarla da savaşma gücüne sahipse, Idealist bittiğinde tek seruma geçsem daha hayırlı olmaz mı?

gibi sorular da cevap bekliyor.





























Ha bir de Lancome'un ambalajlarını hiç sevmiyorum. Ancak bu, oldukça yüzeysel problemimin en yüzeysel parçası. Ambalaj hiçbir şeydir, susuzluk her şey! Kararımı henüz vermedim. Sephora alışverişim sırasında Estée Lauder Idealist'in üçüncü şişesini raftan haşince kapma eğiliminde bulunursam düşüneceğim. Eğer siz de Visionnaire'i deneyip beğendiyseniz haber vermek isterim ki serinin losyon ve emulsiyonu (hafif siklet krem) da yolda.