21.6.11

'Yaz çiçekleri' sarmış dört bir yanımı

























Etrafımın begonviller, mimozalar, yaseminler ve mercan çiçekleriyle sarılı olduğu şu günlerde mail kutucuğuma (adeta bir mücevher kutusu değerinde kendisi) düşen bir mail'le anlamış bulundum ki çiçek seansım ta yazın sonuna kadar bitmeyecek. Dolayısıyla yukarıda gördüğünüz fotoğraf hem benim hem Chanel'in hem de Sephora'nın ruh halini pek güzel özetliyor.

Chanel makyaj koleksiyonlarını her sezon aynı heyecanla beklerim. Ürünlerin kalitesi, çok uzun zaman önce güzellik otoriteleri, makyözler ve zevkine güvendiğim arkadaşlarımca çentiklendiği için, daha light heyecanlar içine girebiliyorum: Bu sezon hangi renkler var? Neden ilham alınmış? Kampanya yıldızı kim? Far paleti kendinden desenli mi yoksa klasik mi? Daha önce hiçbir yerde görmediğimiz hangi ojeyi patlatmış Chanel?


Les Fleurs D'Ete, sizlerin de tahmin edebileceğiniz gibi ilhamını yaz çiçeklerinden alıyor. Renkler su ve orman yeşili, gri mavi, pembe ve pembe altın etrafında dönüyor. Kampanya yıldızı, ismini her yazışımda takma olduğundan bir kere daha şüphelendiğim, sezonun gözde modellerinden Monica 'Jac' Jagaciak.
























Jac'ın yanaklarındaki tam kıvamında bronzluk, şu altta gördüğünüz şık paletle sağlanmış. Allık ve bronzer paletlerinin farklı renkteki çizgilere ayrılması detayı beni her zaman mest ediyor. Hem istediğim rengi istediğim renkle karıştırma özgürlüğü hem de çok şık bir sunum...


























Dörtlü far paleti ve Rose Platine göz kalemi, benim için koleksiyonun en mühim parçaları. Böyle derim ve sonra hepsini almak isterim, orası ayrı... Chanel de, aynı NARS gibi en yoğun renkleri en taşınabilir dokularda sunuyor bize. Böylelikle göz kapaklarında yeşilleri ve pembeleri taşımak asla riskli ya da zor bir konu haline gelmiyor.



























Geçtiğimiz sezonlarda Khaki serisi ve Particuliére (hani şu erkekleri protestoya sevkeden çamur rengi) ile yaptığını bu kez Mimosa ile tekrarlıyor Chanel. Sezonun avangard oje rengini belirlemiş bulunuyor. Mimosa'yı da denemek için sabırsızlanıyorum ancak benim gözüm Beige Petal'de. Oldum olası çok sevdiğim nötr renklerin (kendilerini anneanne rengi olarak vaftiz ediyorum ben) içinde Beige Petal'in apayrı bir yeri olacak. Hissediyorum bunu.



Gelelim en önemli bilgiye! Ne de olsa bu yazıyı okuduktan sonra bu ürünlerden en az ikisini satın almak isteyeceksiniz. Tüm koleksiyon Sephora Exclusive. Sınırlı sayıda üretildiği için acele etmekte fayda var. Ve inanın bana, Chanel'in dörtlü far paleti için acele etmeye değer. Yaklaşık sekiz sene önce Milano Rinascente'den (önümde duran yaşlı bir kadını ekarte ederek) aldığım bronz far paletini, bozulmuştur filan demeden kullanıyorum hala. Bunu da itiraf ediyorum. Çok yanlış bir hareket ama ne yapabilirim, eşi benzeri bulunmuyor.


Not: Dudak parlatıcılarını dışladım, pembe tonlarını sevenler için güzel alternatifler var.





















Şu videoyu da sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Buyrunuz karşınızda yaz çiçekleriyle bezeli, serin ve sakin bir yaz makyajı!