19.4.11

Beauty Bomb






















Sanki bir yerlerde Tom Jones, ekstra solaryumlu teni ve daracık gömleğiyle mikrofona yapışmış ve gırlıyor: "Sex Bomb, sex bomb, you'rrrrrrrr my sex bomb..." Oysa ki Natalia Vodianova'yı taçlandırmak istediğim ünvan, güzellik bombası. Kendisinin moda dünyası ve Rusya tarafından önümüze atılan en gerçek, en katkısız ve rüştünü en ispat etmiş güzellik olduğu kanısındayım. Siz ne düşünürsünüz, bilmem. Kalın kaşlar, olağanüstü bir kemik yapısı, o kemik yapısının içine özenle gömülmüş iki masmavi göz (ki ben pek mavi göz hayranı değilim)... biraz Brooke Shields (ki onun da hayranı değilim) biraz Charlotte Casiraghi. Üç çocuk annesiyken bile şu Sephora makyaj çantasının içine yerleşmiş haliyle karşımıza çıkıyor olması, sihir gibi bir şey.


Bir de şu hallerin şu kadınları gerçek bir 'beauty bomb'a dönüştürdüğünü düşünüyorum:






















Liya Kebede'nin tam omuz hizasında kesilen simsiyah ve parlak saçları,






























Lara Stone'un (bir anda hatırladım ki bu fotoğrafı daha önce de koymuştum, ama olsun, öylesine güzel bence) suluboya tadındaki makyajı, platin saçları ve kaşsızlığı,
























Aynı kaşsızlığı harikulade şekilde taşıyan Bimba Bosé'nin eyeliner'la yaratılan kedi gözleri,
























Eva Herzigova'nın beyaza kaçan platin saçları, su mavisi gözleriyle muhteşem bir uyum yakalayan tırnakları ve onlara hoş bir şekilde eşlik eden pembe dudakları,

























Kat Dennings'in yataktan yeni çıkmış görünümlü saçları, khol'la çerçevelenmiş gözleri, (benim en sevdiğim dudak rengi olmaya devam ediyor şu tarif edeceğim şey) şeftali, dore ve pembeyi aynı anda sahiplenen dolgun dudakları.



Kendimizi kandırmak istemezsek kafamızda şöyle bir matematik yaparız. Bu güzelliğin üçte biri doğal, üçte biri makyaj, üçte biri de Photoshop. Doğal güzellik ve Photoshop'tan mahrum bırakılmış ya da bırakılacak olabiliriz ama makyaj her an sahip olduğumuz en kıymetli ve keyifli oyuncak.


Bugün makyajınızı yaparken sizlere bu kadınlar ilham versin,


Muhteşem çarşambalar 10dakika'cılar!

Uzun bir gecenin ardından şöyle diyeceksiniz: Yes to cucumbers!





















İşte bir önceki yazıda bahsettiğim bekarlığa vedanın ardından sonraki günü, adetlerimize uygun olarak, cildimi, midemi ve kendimi toparlamakla geçirdim. Sephora lansmanında paketten çıkan ürünler içinde merakımı en çok cezbedenlerden biri de Yes To Cucumbers'ın makyaj temizleme mendilleri ve göz altındaki şişkinlikleri yok eden jeliydi. Tam bir hangover takımı!

Dolayısıyla pazar günü (XOXO ve Marc Jacobs partisini kaçırmanın da verdiği üzüntüyle) kendimi salatalık kürüne adadım. Bir kere şunu söylemeliyim ki bu mendiller muhteşem!!!!! kokuyor. Salatalık ve Aloe Vera'nın kendine has, tazecik, akla yeşillik getiren o kokusu vardır ya... işte o. Ambalajı da kendisi kadar güzel ve üzerinde 'soothing' (yatıştırıcı) ve 'natural glow' (doğal parlaklık) gibi çok cazip kelimeler yer alıyor. En güzeli de bu kelimelerin gerçeğe dönüşmesi. Yüzümü tek bir mendille uzun uzun temizledikten sonra aynaya baktım ve tüm bitmişliğime rağmen, cildimde nemli ve parlak (ama yağlı değil) bir görüntüye rastladım. Bir de o koku! Ah o koku! Her pakette 30 mendil var. Eder 30 muhteşem koku terapisi!

Tamamıyla doğal olduklarını da söylemeliyim. Jel, şeffaf yapıda. Ben kendimce bir cinlik yaparak jeli buzdolabına koymuştum, bir güzel soğumuş. Sabah göz altıma sürdüğümde etkisi çok hoşuma gitti. Hem gece hem de gündüz kullanılabiliyor. Sabah sürdüğünüzde göz altındaki şişliği bastırıyor, gece ise göz altı bölgesini rahatlatıyor ve nemlendiriyor.






















Bir de makyaj temizleme mendillerini açtığınızda karşınıza şöyle bir keyifli detay çıkıyor: Wipe that smile on your face! Doğal ürünlerle hem ruhumuza hem cildimize hitap eden markaların, bu küçük oyunlarına bayılıyorum.
























En kısa zamanda serinin devamı olan Yes To Tomatoes ve Yes To Carrots'ı da keşfetmek niyetindeyim. Bugüne kadar beklemem kabahat.

Bekarlığa veda makyajının incelikleri





















Bekarlığa veda makyajının inceliği, aslında hiçbir inceliği olmamasını sağlamaktır. Hem renkli far, hem kırmızı ruj, hem mor rimel, hem de bol bol simli ürünler kullanılmalıdır. Bunlar, müstakbel gelinin yüzüne parmaklar yardımıyla (fırça kesinlikle kullanılmamalı, ya makyaj güzel olursa...) boca edilmelidir. Ortaya ne kadar saçma bir eser çıkarsa o kadar iyi hesabı...

Bekarlığa veda turlarımızın ilkini (bu sene inanılmaz bir evlilik trafiği mevcut) geçtiğimiz cumartesi akşamı attık. Ayça'ya buradan da mutluluklar diliyorum ve ekliyorum: Eğer sevgilisi kendisini şu makyajla da beğenirse evlilik garanti altına alınmış olur. Arada amacımızı saptıracak şekilde, makyajı Ayça'ya gerçekten de yakışmıştı...


Siz de yakın zamanda bir bekarlığa vedaya gidiyorsanız, makyaj çantanıza şu ürünleri atınız:
- Sephora Duo Eyeshadow No:11 Let's Dance (su yeşili ve lilanın istenirse 80'lere çok yaklaşan bir hali)
- Sephora Full Action Extreme Effect Mascara (ben mor rengi tercih ettim ve dün kendi gözlerimde de denedim, hiç fena değil)
- Sephora kırmızı ruj (onu allık gibi de kullanacaksınız tabii, yanakların üzerinde iki minik kırmızı elma varmış gibi görünecek)
- Too Faced Glamour Dust Glampire (her bridezilla'nın sahip olması gereken şey)

Kendilerini aşağıda topluca görebilirsiniz. Onlar da havaya girdiler ve poz verdiler.