30.3.11

Pardon hanımefendi, tırnaklarınız kaç ayar?






























Fotoğrafta gördüğünüz tırnaklar, 10dakika'da daha önce tanıştığınız, pek sevgili arkadaşım Naz Dipçin'e ait. Onlar için başka bir sürü başlık da düşünebilirdim: Goldfingers, Golddigger, Gold Rush gibi gibi...

Sephora İstinyePark'ta NARS'ın muhteşem makyörü Federico'yla tanışmaya giderken bana eşlik eden Naz, (kendisi modellik yaptı, Federico ve maharetli ellerinin hikayesi yarın burada olacak) kendi başlığını kendi buldu.

Naz'ın altın rengi tırnaklarının takma olduğunu söylesem inanır mıydınız? Çünkü hiç takma tırnak gibi görünmüyorlar. Bologna Kozmetik Fuarı'ndan almış, hem dore hem de lamesini. İkisinden de sadece birer adet satın aldığı için biraz pişman. 'Hiç merak etme, bir sonraki sene birlikte alırız' dedim ona.

Bu abartılı tercihi, günlük hayatına bu kadar modern bir şekilde karıştırabilmesini takdir ettim. Son iki sezondur bizim için çok keyifli bir 'oyun alanı' haline gelen tırnaklar, sahip olduğumuz en güçlü aksesuarlardan biri olmaya devam ediyor.

Bazı yararlı karışımlar

Fondöten ve aydınlatıcıyla yaptığım karışımlar, maillerin gelmesine sebep oluyor. Buyrunuz 10dakika'cılar! Buraya tüm farklı rutinlerimi yazıyorum.

Eğer cildimin beni pek de takmadığı, kontrolden çıktığı, kızarıklık ve pütürüklerle dolu bir güne uyanmışsam:
Açıkçası bu, nadiren karşılaştığım bir durum. Etkisi sevimsiz ve büyük olduğundan en iyi savaşçıları devreye sokmak gerekiyor. Benim bu durumda tercihim Lancome Teint Miracle fondöteni, NARS Orgasm İlluminator'la ve Estée Lauder Idealist cilt serumuyla karıştırıp tüm yüzüme eşit şekilde dağıtmak. Cildim renk ve doku konusunda beni hayal kırıklığına uğratıyorsa ellerim yerine bir makyaj fırçasını kullanmayı da tercih ediyorum. Bu bazın üzerine Benefit Georgia'yı (içinde şeftali tonları bulunduran, cilde taze ve renkli bir görünüm veren ama asla turunculaştırmayan yüz pudrası) sürüyorum.

Eğer pek de fena bir günümde değilsem ama yine de cildimi şöyle bir toparlamak istiyorsam:
Benefit Girl Meets Pearl aydınlatıcıyla krem kapatıcımı birbirine karıştırıyorum. Genelde göz çevresi ve gün boyu rötuş için kullanılan kapatıcılar (aka concealer) bir aydınlatıcıyla karıştırıldığında sıvılaşıyor ve yumuşuyor. Aslında bir nevi kendi fondöteninizi kendiniz yaratmış oluyorsunuz. Kapatıcının dokusu, fondötene göre çok daha yoğun ve ısrarcı. Gün boyu yüzünüzü terk etmiyor. Bu karışımı yüzüme sürdükten sonra eğer ki daha fazlasına ihtiyacım olduğunu düşünüyorsam Sephora'nın mineral pudrasını ya da NARS Pressed Powder'ın Dessert rengini kullanıyorum.


Eğer cildimin şahane göründüğü bir günümdeysem:
Yine de bir şeyler sürmeden duramadığım için Benefit You Rebel Lite renkli nemlendiricime sığınıyorum. Yüzü parlak ve nemli gösteriyor. Bu görüntüyü matlaştırmamak için mutlaka toz pudra tercih ediyorum. NARS Loose Powder ya da Givenchy ile tanışmamı sağlayan Air Sensation Loose Powder Quartet, banyo raflarımın kalıcı konukları.


Tüm bu makyaj rutinlerinin dışında:
Haftada iki kere Strivectin-SD Instant Retexturizing Scrub'la peeling yapıyorum ve haftada bir de Herborist'in aynı zamanda peeling görevi de gören, T'ai Chi maskesini uyguluyorum.


Bu yazıda neden hiç resim olmadığını merak edenleriniz olacaktır mutlaka. Reçete yazan doktor edamı ve ciddiyetimi bozmak istemedim...

Pırıldayın ve parıldayın 10dakika'cılar!