26.1.11
Makyaj Couture
Hasta yatağımdan beni kaldırsa kaldırsa bu manzaralar kaldırırdı: 2011 İlkbahar/Yaz Couture güzellik detayları...
Peter Philips komutasındaki Chanel makyaj ustaları, 'Black Swan'da bizi nefes nefese bırakan Nina Sayers'a bir selam çakmışlar. O kuyruklu eye-liner'a (üstteki foto) dikkatinizi çeker, ilk fırsatta ayna karşısına geçip denemenizi tavsiye ederim.
S&M göndermeleri yapan siyah kurdeleyi bir kenara bırakırsak saçı da çok beğendim. Doğal görünümlü topuzlar, her daim favorim. Bu da onların Couture versiyonu.
Çıldırtıcı bir masa! Çıldırtıcı bir manzara! Bir düzine Chanel Kabuki fırça, pembeler, pudralar ve pasteller!
Stella Tennant, biraz erken çekilmişti köşesine. Kampanyalarda vardı ama defilelerde yoktu. Belli ki Lagerfeld de özlemiş onu. Chanel 2011 İlkbahar/Yaz reklam kampanyasında Freja Beja Erichsen'le rol paylaşmakla kalmamış, defilede de boy göstermiş. Kendisine çok yakıştırdığım kısacık saçlarını biraz uzatmış ve kuzguni siyah yapmış.
Karl'ın bir başka Pixie saçlı keşfi de Tunuslu model, Hana Ben Abdesslem. Saçlarını kesmeden önce hiçbir yerde görülmeyen, iki makas darbesiyle hayatı değişen kızlardan biri de o...
Chanel'deki makyaj manzarası, işte böyle bir şey. (Üstteki foto) Toz pembelerle kontrast yapan güçlü ve alışılmadık bir eye-liner çizgisi. Temiz ve saydam bir cilt. Parizyenlerin yapmayı çok iyi bildiği 'gizli iddia' oyunları...
Gelelim Galliano krallığına... Karl 'less is more' derken Galliano, 'more and then some more' diyor adeta! Ama işte bu işi de çok iyi biliyor! Dramatik makyaj şampiyonu Christian Dior, hem eyeliner hem ruj konusunda cömert davranmış. Üstüne üstlük tüm göz kapağını gökyüzü mavisi, çimen yeşili gibi fantastik renklere bürümekten de çekinmemiş. Prada'da da karşımıza çıkan buz mavisi ve tonları, önümüzdeki yaz günlerinde göz kapaklarını süsleyecek. Benden söylemesi... Özellikle eyeliner ile kullanıldığında gözü aydınlatan bu renkle bir an önce tanışmanızı tavsiye ederim. NARS Carioca ya da Sephora'nın mavi tonlarına bir göz atabilirsiniz.
Iekeliene Stange'nin şu fotoğrafı (üstte) bana 'Madame Butterfly'ı hatırlattı nedense...
İşte Christian Dior makyajının formülü: 'Biscuit Beige plus glossed red lips'. Bisküvi beji bir ten ve parlak, kırmızı dudaklar...
Giorgio Armani, makyajda bir 'ileri yaş' krizinde. 'Vaktim daraldı, ne yapsam kardır' diyen bir tavır içinde. Lilanın en açık renginde gözler, kahverengi gölgeler ve mor dudaklar... Bu ağırbaşlı İtalyan rotasını biraz Pierre Cardin'e biraz da Wilma Flintstone'a çevirmiş gibi geldi bana nedense...
Bakanlarımızın kellerini kapamak için yaptığı numarayı şık bir topuza çevirmiş Mr. Armani. Daha doğrusu kendisinin saç ve makyaj yaverleri... Çoğunuzun bildiğini ve hatta makyaj çantanızda bazı malzemelerini taşıdığınızı tahmin ediyorum, Giorgio Armani'nin kozmetik macerası tam gaz devam ediyor. Hatta artık bir macera olmaktan çıktı, kalıcı ve sofistike bir makyaj hanedanlığına dönüştü. En iyilerle çalışıyor ve en iddialı dokuları yaratıyor.
Mor tırnaklar, bir çoğunuzu sevindirecektir diye tahmin ediyorum...
Couture defilelerindeki makyaja, tasarımla birlikte baktığınızda sonuç değişiyor. Mor ruj, tek başına bir tuhaflık olmaktan çıkıyor, bir bütünün parçası haline geliyor. Özellikle koyu lacivertle birleştiğinde, Giorgio'ya hak vermeden edemiyorum. Ama tüm şu güzellikler içinde en çok gizli balerin tarafım heyecanlandı, en çok Chanel defilesindeki haller kaldı aklımda.
Balerinlerle ilgili her türlü moda ve güzellik detayı, bolca karşımıza çıkacak. Haberiniz olsun. Siz şimdiden sımsıkı topuzlarınızı yapıp eyeliner'larınızı çekin. Yazın sonuna kalmaz, hepimiz o asil ve narin havalardan da sıkılmış oluruz. Erken davranın.