11.8.10

Femme Fatale



Yazla ilgili fikrimi değiştirdim! Haydi sonbahar gelsin! Biraz üşüyelim, yün hırkalarımıza sarılalım. Ama öyle şallı, 'evimde şöminenin karşısında kitap okuyorum, kedime sarıldım' şeklinde, yaşlı teyze modunda değil. Şehirde, sokaklarda olalım. Mini bir elbise, henüz çorap giymiyoruz... Siz de benimle hayal edin. Üzerine Prada-vari bir koca hırka. Ya da trençkot. Veeeee! En önemli aksesuarımız da üstümüzde. Hatta dudağımızda. Mürdüm bir ruj! Şu yukarıdaki ruj. Sephora Retrochic Sonbahar/Kış koleksiyonundan. Ben bu koleksiyona bayıldım, bayıldım, bayıldım! Hemen sürdüm rujumu, hayallere daldım. 2000'lerin başında da moda olmuştu bu vamp, mürdüm dudaklar hatırlayacaksınız.

Yalnız... Böyle femme fatale rujlar sürdüğünüzde dişlerinizin beyaz olması (sürmeseniz de bu böyle gerçi ama...) hayat-memat meselesi. Dişçilerin kızdığı ama benim arada sırada uyguladığım, çok da memnun kaldığım bir yöntemi paylaşayım. Şöyle bir karışım hazırlıyorum: Çilek, limon ve karbonat. Sanki diş macunuymuş gibi sürüyorum diş fırçama. Uzun uzun fırçalıyorum. Ve, eskiye göre daha beyaz dişlerle ayrılıyorum aynanın karşısından. Bir de diş ipi kullanın.

Esinlenmece


M.I.A, asıl ismiyle Maya Arulpragasam, geçtiğimiz ay Dazed&Confused'ın kapağındaydı. Muhteşem bir saç ve makyajla! Fotoğrafları Rankin çekmiş, saç Punishment'tan Alex Brownsnell'e ait. Makyajı Julian Watson'dan Ayami Nishimura yapmış. M.I.A'nın etnik güzelliği, mat dudaklar ve etkili bir
ışık-gölge oyunuyla iyice vurgulanmış. Bu fotoğrafı buraya koymamın sebebi, son zamanlarda hem sokakta hem dergilerde, bu tip kızları çok görüyor olmam. Türk kızları da şu güzelliğe yakın bir yerde duruyorlar çoğunlukla. Buradan tüm genç Türk kızlarına sesleniyorum: Bırakın kaşlarınız doğal ve kalın, burnunuz kemikli ve belki yamuk, göz kapaklarınız şişkin, gözleriniz patlak olsun! Makyaj, en çok doğal ve karakteristik yüzlere uygulandığında etkili oluyor. Değişmeye değil, sahip olduğunuz güzelliği ortaya çıkarmaya çalışın. Bu da, blog'un mesajı olsun!